Zeytin Katliamı! İkizköy'de 100 Yıllık Ağaçlar Sökülüyor!
Muğla'nın Milas ilçesinde, maden sahası genişletme çalışmaları nedeniyle zeytin ağaçlarının sökülmesine karşı köylülerin başlattığı direniş sürüyor. İkizköy'de yaşanan bu olay, Türkiye'nin doğal güzelliklerinin ve geçim kaynaklarının nasıl tehdit altında olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Köylüler, "Zeytinimizi, çamımızı, havamızı, suyumuzu vermeyeceğiz!" diyerek kararlılıklarını gösteriyor.
İkizköy'ün Feryadı: Zeytin Ağaçları Katlediliyor
İkizköy'de yaşayan Aytaç Yakar, yaşadığı acıyı şu sözlerle dile getiriyor: "Köyümüzü yok ettiler. 2019 yılından beri uğraşıyoruz. Zeytinimizi, çamımızı, havamızı, suyumuzu vermeyeceğiz diye uğraşıyoruz. 'Biz vermeyeceğiz' dedikçe üstümüze üstümüze geldiler." Yakar, zeytin ağaçlarının sökülme anına tanık olduğunu ve bu durumun kendisini derinden etkilediğini belirtiyor. "O zeytinler 80, belki de 100 senelik. Tutar mı hiç?" diye sorarak, yapılanın ne kadar acımasızca olduğunu vurguluyor.
74 yaşındaki Naime Demir ise zeytinliklerinin daha önce söküldüğünü ve tarlası için mücadele ettiğini söylüyor. "Ben gidersem artık aşağı dünyaya giderim. Gitmeyeceğim. Ben yerimden kalkmak istemiyorum" diyerek toprağına olan bağlılığını dile getiriyor. Köylüler, atalarından kalan topraklara ve zeytinliklere sahip çıkmak için canla başla mücadele ediyor.
Çaresizlik ve Kararlılık Bir Arada
Hacer Çukur, daha önce yerinden edildiğini ve gidecek başka yeri olmadığını belirtiyor. "Ben İkizköy’de mağdur oldum, Çamköy’de ev yaptım. Bize 'Zeytininizi indirin, kesin' dediler. Kestik geldik Çamköy’e ev yaptık. Düzeni oturttuk, yine 'Kalkın' diyorlar" şeklinde konuşarak yaşadığı çaresizliği ifade ediyor. Ancak, tüm bu zorluklara rağmen kararlılıklarını koruyorlar: "Ben bu yerde doğdum bu yerde ölürüm, beni buradan kimse götüremez."
- Zeytin ağaçları sökülerek kamyonlara taşınıyor.
- Köylüler, biber gazına ve coplara maruz kalıyor.
- Yaşam alanları ellerinden alınıyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Zeytin Ağaçları Yeniden Ürün Vermez
Hasan Yorulmaz, sökülen ağaçların yeniden ürün vermesinin mümkün olmadığını vurguluyor. "Bir ağacı meydana getirmek için en az 20 yıl emek ister. Koskoca ağaçları kesip dikip yeniden eski haline getirmek olası değildir" diyerek yetkililerin aldatmaca yaptığını iddia ediyor. Yorulmaz, bu durumun sadece İkizköy'ün değil, tüm bölgenin geleceğini tehdit ettiğini belirtiyor.
Zeytin ağaçlarının sökülmesi, sadece ekonomik bir kayıp değil, aynı zamanda kültürel ve çevresel bir felakettir. Zeytin ağaçları, bölgenin doğal dengesini koruyan, biyoçeşitliliği destekleyen ve köylülerin geçim kaynağı olan önemli bir unsurdur.
Türkiye'nin dört bir yanından gelen desteklerle İkizköy halkı, zeytinliklerini koruma mücadelesine devam ediyor. Bu direniş, sadece İkizköy için değil, tüm Türkiye için bir umut ışığıdır. Doğayı ve yaşamı savunmak için hep birlikte hareket etmeliyiz.
