Ayşenur Arslan'dan Medya Eleştirisi: Çakmak Gibi Çakanlar!
Gündem

Ayşenur Arslan'dan Medya Eleştirisi: Çakmak Gibi Çakanlar!


06 December 20255 dk okuma12 görüntülenmeSon güncelleme: 07 December 2025

Ayşenur Arslan, son yazısında medyanın gücünü ve etkisini ele alarak, bazı medya kuruluşlarının nasıl "çakar çakmaz çakan" bir etki yarattığını sorguluyor. Babasının otoriter bir figür olmamasıyla başlayan kişisel anekdotu, medyanın toplum üzerindeki benzer bir otorite kurma potansiyeline dikkat çekiyor. Arslan'ın yazısı, medyanın sorumluluğu ve gücünün doğru kullanımı üzerine düşündürücü bir bakış açısı sunuyor.

Medyanın Otoriterleşme Potansiyeli

Arslan, babasının otoriter bir figür olmamasıyla şanslı olduğunu belirtirken, bazı babaların çocuklarına tek bir bakışla istediklerini anlatabildiğini ve bu bakışın aynı zamanda bir tehdit içerdiğini ifade ediyor. Bu benzetmeyle, medyanın da benzer bir etki yaratma potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekiyor. Medyanın, doğru kullanılmadığında nasıl bir otorite figürüne dönüşebileceği ve toplum üzerinde nasıl bir baskı kurabileceği sorusu önem kazanıyor.

Medyanın bu potansiyelini daha iyi anlamak için bazı soruları cevaplamak gerekir:

  • Medya, haberleri sunarken ne kadar tarafsız?
  • Hangi konulara odaklanıyor ve hangilerini görmezden geliyor?
  • Toplumu nasıl etkiliyor ve yönlendiriyor?

Medyanın Sorumluluğu

Ayşenur Arslan'ın yazısı, medyanın sadece haber verme işleviyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda toplumu şekillendirme ve yönlendirme gücüne sahip olduğunu vurguluyor. Bu güç, beraberinde büyük bir sorumluluğu da getiriyor. Medyanın, doğru ve tarafsız haber verme, farklı görüşlere yer verme ve toplumu bilinçlendirme gibi önemli görevleri bulunuyor. Bu görevlerin yerine getirilmemesi, medyanın otoriterleşmesine ve toplum üzerinde olumsuz etkiler yaratmasına neden olabilir.

Medyanın sorumluluğu, sadece haber verme işleviyle sınırlı değildir. Aynı zamanda, toplumun değerlerini koruma, insan haklarına saygı duyma ve demokrasiyi güçlendirme gibi önemli görevleri de bulunmaktadır. Bu nedenle, medyanın etik ilkelere uygun hareket etmesi ve sorumluluklarının bilincinde olması büyük önem taşımaktadır.

Ayşenur Arslan'ın "Çakar çakmaz çakan medya" başlıklı yazısı, medyanın gücünü ve sorumluluğunu sorgulayan önemli bir metin. Medyanın, toplum üzerinde nasıl bir etki yarattığı ve bu etkinin nasıl kullanılması gerektiği konularında okuyucuları düşünmeye sevk ediyor. Medyanın, otoriterleşme potansiyeline karşı dikkatli olunması ve etik ilkelere uygun hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor. Unutulmamalıdır ki, özgür ve bağımsız bir medya, sağlıklı bir demokrasinin temel taşlarından biridir.