Zafer Partisi İzmir İl Başkanlığı, Konak Meydanı'nda yaptığı basın açıklamasıyla son günlerde artan şiddet olaylarına sert tepki gösterdi. Genel Başkan Yardımcısı Özcan Pehlivanoğlu, partililere yönelik saldırıları kınayarak, toplumu kutuplaştıran dilin terk edilmesi çağrısında bulundu. Pehlivanoğlu, "Bizi şiddet sarmalına çekmek isteyen bu tuzağı reddediyoruz" diyerek partilerinin itidal çağrısını yineledi.
Ümit Özdağ'ın Tutukluluğu ve İkinci Açılım Süreci İddiası
Özcan Pehlivanoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın tutukluluğunun, Türkiye'de yeni bir dönemin başlangıcına işaret ettiğini savundu. Pehlivanoğlu'na göre bu dönem, ulus devlet yapısını hedef alan ikinci bir açılım süreciyle bağlantılı. Özdağ'ın tutukluluğunun, bu sürecin kamuoyunun dikkatinden kaçırılması amacıyla kullanıldığını iddia etti. Bu iddialar, siyasi arenada yeni tartışmaları beraberinde getireceğe benziyor.
Saldırılar ve Toplumsal Kutuplaşma Uyarısı
Pehlivanoğlu, 3 Mayıs Türkçüler Günü'nde Karşıyaka'da düzenlenen kortej yürüyüşü sırasında partililere yönelik sözlü ve fiziki saldırılar yaşandığını hatırlattı. Ayrıca, Menemen İlçe Başkanı ve İl Başkan Danışmanı'nın da saldırıya uğradığını, İl Başkan Danışmanı'nın ağır yaralanarak ameliyata alındığını belirtti. Bu saldırıların demokrasiye, ifade özgürlüğüne ve toplumsal barışa yönelik bir tehdit olduğunu vurguladı. Pehlivanoğlu, "Bu saldırılar demokrasi, ifade özgürlüğü ve toplumsal barışı hedef alıyor" şeklinde konuştu.
Çatışma Yerine Birlik ve Barış Çağrısı
Pehlivanoğlu, açıklamasında tüm siyasi parti liderlerini şiddet ve kutuplaştırıcı dilden uzak durmaya davet etti. "Çatışma ve kutuplaşma çözüm değildir. Bilim, birlik ve barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı. Ayrıca, güvenlik güçlerini provokatif eylemler konusunda dikkatli olmaya çağırdı. Pehlivanoğlu, hukuki sürecin başlatıldığını ve yaralanan partililerin tedavilerinin sürdüğünü de sözlerine ekledi.
Zafer Partisi'nin bu açıklaması, Türkiye'deki siyasi gerginliğin arttığı bir dönemde geldi. Partinin şiddete karşı duruşu ve birlik çağrısı, toplumun farklı kesimlerinden destek görebilir. Ancak, Özdağ'ın tutukluluğu ve ikinci açılım süreci iddiaları, siyasi tartışmaları daha da alevlendirecek gibi duruyor. Önümüzdeki günlerde bu konunun nasıl gelişeceği merakla bekleniyor.
