İstanbul'da büyük yankı uyandıran Yenidoğan Çetesi davası, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmayla devam etti. Bebek acil hastalarını özel hastanelere yönlendirerek ölümlerine neden olmak ve haksız kazanç sağlamakla suçlanan 29'u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davada, önemli tanık ifadeleri alındı ve savcının mütalaası açıklandı. Ancak mahkeme heyeti, sanık avukatlarının beyanlarının alınması için duruşmayı 28 Nisan Pazartesi gününe erteledi.
Duruşmada Neler Yaşandı?
Duruşmada tanık olarak dinlenen Kadın Doğum Doktoru Ümit Beyatlı, tutuklu sanık Hasan Basri Gök'ü tanımadığını ve bahsi geçen doğumda yer almadığını belirtti. Reyap İstanbul Hastanesi'nde görevli Meral Bulut ise sanık Renas Kılıç'ı acil sorumlusu olarak tanıdığını ancak yenidoğanlarla ilgili herhangi bir usulsüzlüğe şahit olmadığını ifade etti. Cumhuriyet savcısı, mütalaasında tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
Sanıklar da savunmalarını yaptı. Esenler Güney Hastanesi hemşiresi Batuhan Çetin, tanıkların doğruyu söylemediğini iddia ederek, bebeği yaşatmaya çalıştığını savundu. Başka suçtan tutuklu Mustafa Kemal Zengin ise tanıkları tanımadığını ve beraatini istedi. Hemşire Hakan Doğukan Taşçı, tanık Yaren Sena Kayır'ın "Opera" bebek hakkındaki ifadesinin yalan olduğunu ve bebeğin saatler önce öldüğünü iddia etti. Taşçı, hastaya kalp masajı yapıldığını ancak bunun faydasız olduğunu, ayrıca ilaçları satmaktan pişmanlık duyduğunu dile getirdi.
Tutuklu sanık Fırat Sarı ise savunmasında, soruşturmanın tapeler üzerinden yürütüldüğünü ve aleyhlerine olan konuşmaların kaydedildiğini savundu. Sarı, kayıtların kendilerine verilmesini ve sesini dinlemek istediğini belirtti.
Sağlık Sektöründe Neler Oluyor?
Bu dava, sağlık sektöründeki etik sorunları ve hastaların mağduriyetini bir kez daha gündeme getirdi. Bebeklerin yaşamı üzerinden haksız kazanç elde etmekle suçlanan sanıkların yargılanması, kamuoyunda büyük bir merakla takip ediliyor. Davanın seyrini etkileyen bazı önemli noktalar:
- Tanık İfadeleri: Tanıkların çelişkili ifadeleri, davanın seyrini etkileyebilecek önemli bir faktör.
- Tapeler: Soruşturmanın tapeler üzerinden yürütülmesi, delillerin doğruluğu konusunda soru işaretleri yaratıyor.
- Sanık Savunmaları: Sanıkların suçlamaları reddetmesi ve kendi savunmalarını yapması, davanın karmaşıklığını artırıyor.
- Savcının Mütalaası: Savcının tutukluluk halinin devamı yönündeki talebi, sanıkların geleceği açısından kritik bir öneme sahip.
Bu tür davaların, sağlık sektöründeki denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve etik kuralların daha sıkı uygulanması gerektiği gerçeğini bir kez daha ortaya koyduğu söylenebilir.
Yenidoğan Çetesi davasının ertelenmesi, kamuoyunda hayal kırıklığı yaratsa da, adaletin tecelli etmesi için sürecin titizlikle yürütülmesi büyük önem taşıyor. Dava, 28 Nisan'da devam edecek ve yeni gelişmelerin yaşanması bekleniyor. Bu davanın sonucu, sağlık sektöründeki benzer olayların önlenmesi ve sorumluların cezalandırılması açısından emsal teşkil edebilir.
