İstanbul'da faaliyet gösteren ve "yenidoğan çetesi" olarak bilinen, bebeklerin ölümlerine neden olan şebekenin davasında yeni bir aşamaya geçildi. Bebekleri anlaşmalı hastanelere yönlendirerek haksız kazanç sağlayan ve ihmalleriyle bebek ölümlerine yol açan 58 sanığın yargılandığı davanın 4. duruşması Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada, yeni iddianameyle dosyaya dahil olan tıbbi sekreter Senanur Ünlü savunmasını yaptı.
Sanıkların Savunmaları ve İddialar
Duruşmada sanıklar suçlamaları reddederken, tıbbi sekreterler yaşadıklarını ve olaylara dahil olma şekillerini anlattılar. İşte sanıkların savunmalarından öne çıkanlar:
- Senanur Ünlü: Ağlayarak yaptığı savunmada, "Yeni evlenmiştim ve paraya ihtiyacım vardı. Yoğun bakımda işe başladım. Doktorların istediği tetkikleri sisteme işledim. Epikrizler konusunda bilgim yok. Doğum iznindeyken yardım ettim, karşılığında ücret aldım. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
- Aslı Alemdağ: "Reyap Hastanesi'nde tıbbi sekreter olarak çalıştım. Hastaların girişlerini yapıyor, dosyalarını düzenliyordum. Çocuklarımdan ayrı kaldım, tahliyemi istiyorum" şeklinde konuştu.
- Gözde Polat: "Tıbbi sekreter olarak 15 ay çalıştım. Ne derlerse onu yaptım. Karar alma yetkim yoktu. Epikriz raporlarını hastane sistemine yüklerdim. SGK'ya faturalandırmasını başka personel yapardı" ifadelerini kullandı.
İddianamede Neler Yer Alıyor?
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede, 47 sanık ve 19 sağlık kuruluşunun adı geçiyor. İddianamede 10 bebeğin hayatını kaybettiği belirtiliyor. Çetenin lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı'nın ve yöneticilerin amacı, yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin doluluğunu sağlamak ve SGK'dan yüksek ödeme almak olarak belirtiliyor. Ayrıca, çetenin evrak sahteciliği yaparak ve hasta yakınlarından fazladan para alarak maddi çıkar sağladığı iddia ediliyor.
İddianamede dikkat çeken diğer noktalar:
- 112 sevk sistemi bertaraf edilerek bebeklerin uygun hastanelere sevki engellendi.
- Bebeklerin enfeksiyona açık yoğun bakım ünitelerinde yatırılması, rahatsızlıklara ve ölümlere neden oldu.
- Usulsüz ilaç satışı yapıldı.
- Hemşirelerin kendilerini doktor olarak tanıttığı ve kapasitenin üzerinde hasta alındığı iddia edildi.
Bebek Ölümlerindeki Korkunç Detaylar
Sağlık Bakanlığı müfettişlerinin raporlarına göre, bebek ölümlerinde tıbbi imkansızlıklar, geç teşhis, yetersiz doktor kontrolü, gerekli tetkiklerin yapılmaması, hayati ilaçların kesilmesi gibi ihmaller tespit edildi. Ayrıca, bebeklere yeterli besin verilmediği ve "TPN tüketimini azaltın" şeklinde talimatların verildiği de iddialar arasında yer alıyor. Bazı bebeklerin yoğun bakıma girdikten sonra kilo kaybettiği de belirtiliyor. Bu korkunç ihmaller zinciri, bebeklerin hayat haklarının ellerinden alınmasına neden oldu.
Dava, sanıkların savunmaları ve iddianamede yer alan detaylarla birlikte Türkiye'deki sağlık sistemindeki bazı karanlık noktaları gün yüzüne çıkarıyor. Bebek ölümlerine neden olan bu çetenin yargılanması, benzer vakaların önüne geçilmesi ve adaletin sağlanması açısından büyük önem taşıyor.
