
Türkiye'nin En Büyük Holdingi Belli Oldu! Koç ve Sabancı Şokta!
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF),son dönemde kayyum atamalarıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Yönettiği şirket sayısını yüzde 44,7 gibi önemli bir oranda artırarak 1002'ye çıkaran TMSF, bu büyüklükle Türkiye'nin en büyük holdinglerinden biri haline geldi. Peki, bu durum Türkiye ekonomisi ve şirket yönetimi açısından ne anlama geliyor?
TMSF'nin Yükselişi ve Ekonomiye Etkileri
TMSF'nin kayyum olarak yönettiği şirket sayısındaki artış, özellikle son bir yılda hız kazandı. Altı ay önce 770 şirkette yaklaşık 40 bin çalışandan söz edilirken, Can ve Ciner Holding gibi büyük grupların da TMSF bünyesine katılmasıyla bu sayı katbekat arttı. Balıkesir Milletvekili Burak Dalgın, TMSF'nin geldiği noktayı, "Türkiye'nin en büyük holdinglerinden biri" olarak değerlendirirken, devletin en büyük müteşebbis haline gelmiş olabileceğine dikkat çekti.
Finansal piyasalar uzmanı İris Cibre, TMSF'nin kayyumluk görevini sürdürdüğü şirket sayısının Park Holding hariç 1012 olduğunu belirtiyor. Eylül 2024'te bu sayı 699'du. Cibre, bu yapıyla fonun aktif büyüklüğünün haziranda 500 milyar TL'ye yaklaştığını ifade ediyor. Bu durum, TMSF'nin Türkiye ekonomisindeki ağırlığının ne kadar arttığını açıkça gösteriyor.
Bu durumun ekonomik etkileri ise merak konusu. TMSF'nin yönettiği şirketlerin performansı, istihdam üzerindeki etkisi ve genel ekonomik denge üzerindeki rolü yakından takip ediliyor.
Kayyum Atamalarına Gerekçe Gösterilen Yasal Düzenlemeler
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Turgay Ciner’e yakalama kararı çıkarılması ve şirketlerine kayyum atanması kararına dayanak olarak bazı yasal düzenlemeleri gösterdi. Bu düzenlemeler, özellikle CMK 133/1 ve CMK 133/4-a-7 maddeleri ile 04/02/2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7539 sayılı Kanunun 7. maddesi olarak belirtildi. Bu maddeler uyarınca İstanbul 4.Sulh Ceza Hakimliğinin kararı ile TMSF Başkanlığı yönetim kayyumu olarak atandı.
Gazeteci Bahadır Özgür, başsavcılığın atıf yaptığı maddenin TÜSİAD yöneticilerinin gözaltına alınmasına gerekçe gösterilen madde olduğunu hatırlattı. Bu durum, kayyum atamalarının hangi yasal zeminlere dayandığı ve hangi tartışmaları beraberinde getirdiği konusunda önemli bir örnek teşkil ediyor.
TÜSİAD'ın Eleştirileri ve Sonrası
Yasa yayımlandıktan sonra 13 Şubat’taki TÜSİAD toplantısında, Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan iktidarı eleştirmiş, “Yeni yasal düzenlemelerle, kamu görevlilerinin Devlet Denetleme Kurulu tarafından görevden alınmasının ve TMSF’nin şirketlere kayyum olarak atanmasının kolaylaştığını” söylemişti. Turan, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, galiba artık şirket kurmaktan daha kolay” demişti. Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras ise belediye başkanlarının görevden alınmasını eleştirmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dernek yönetiminin “haddini aştığını” söylemişti. Turan, Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras ile beraber gözaltına alınıp savcılığa çıkarıldı. Dava ise hâlâ sürüyor. Bu gelişmeler, Türkiye'deki siyasi ve ekonomik dinamiklerin ne kadar iç içe geçtiğini gösteren çarpıcı bir örnek olarak kayıtlara geçti.
Sonuç olarak, TMSF'nin kayyum atamalarıyla Türkiye'nin en büyük holdinglerinden biri haline gelmesi, ekonomik ve siyasi arenada önemli tartışmaları beraberinde getiriyor. Bu durumun Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri, şirketlerin yönetimi ve geleceği açısından kritik bir öneme sahip. TMSF'nin bu yeni rolü, önümüzdeki dönemde daha yakından takip edilmesi gereken bir konu olarak öne çıkıyor.














