Sudan'da Darfur Katliamı İddiası: Kadınlara Yönelik Vahşet!
Sudan'da yaşanan iç savaşın acı sonuçları Darfur bölgesinde kendini gösteriyor. Hızlı Destek Güçleri (RSF) adlı paramiliter grubun El Faşir kentini ele geçirmesiyle birlikte katliam iddiaları gündeme geldi. Sudan hükümeti, RSF'nin bölgede 300 kadını öldürdüğünü ve çok sayıda kadına cinsel şiddet uyguladığını açıkladı. Bu vahim iddialar, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve bölgedeki insani krizi daha da derinleştirdi.
El Faşir'de Yaşanan İnsanlık Dramı
El Faşir, Sudan Ordusu'nun Darfur'da kontrol ettiği son büyük yerleşim merkeziydi. RSF'nin saldırıları sonrası binlerce sivilin öldürüldüğü, yüzlercesinin kaybolduğu bildiriliyor. RSF güçlerinin kente girmesinin ardından sivillerin sistematik biçimde hedef alındığı, özellikle kadınlara yönelik ağır hak ihlalleri yaşandığı iddiaları dehşet verici boyutlara ulaştı. Sudan Sosyal Refah İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Süleymi İshak, kentten "Tuvayla" bölgesine doğru hareket eden herkesin tehlike altında olduğunu belirterek, iki bölge arasındaki yolun adeta bir "ölüm yolu"na dönüştüğünü ifade etti. İshak, El Faşir'de yaşayanların işkence, kötü muamele, aşağılanma ve cinsel şiddete maruz kaldığını vurgulayarak, "Faşir'de yaşananlar, hedefli bir etnik temizlik ve büyük bir suçtur. Tüm taraflar bu suç karşısında sessiz kalarak suça ortak olmuştur" dedi.
Uluslararası Toplumun Tepkisi ve Müdahale Çağrıları
El Faşir'deki olaylar, uluslararası toplumun büyük tepkisini çekti. Birleşmiş Milletler, olayları "kitlesel vahşet" olarak niteleyerek derhal uluslararası müdahale çağrısı yaptı. Sağlık kuruluşlarının da saldırılardan nasibini aldığı, Suudi Hastanesi'nde yüzlerce hasta, sağlık çalışanı ve sığınmacının öldürüldüğü raporlandı. Uluslararası basına yansıyan haberlerde, RSF birliklerinin sokaklarda infazlar yaptığı, kaçmaya çalışan sivilleri takip edip vurduğu, bazı mahallelerde etnik temizlik benzeri eylemler gerçekleştirdiği yönünde tanık ifadeleri yer aldı. Bu vahim tablo karşısında uluslararası toplumun acil ve etkili bir şekilde harekete geçmesi bekleniyor.
RSF'den Yalanlama ve Çarpıtma İddiaları
Bütün suçlamaları reddeden ve aleyhte propaganda olarak değerlendiren RSF ise sosyal medyada yayılan görüntülerin çarpıtılmış ve taraflı olduğunu iddia etti. Ancak, uluslararası gözlemciler ve insan hakları örgütleri, RSF'nin iddialarını şüpheyle karşılıyor ve bölgedeki durumun son derece kritik olduğunu vurguluyor. RSF'nin yalanlama çabalarına rağmen, El Faşir'deki vahşet iddiaları uluslararası toplumun gündeminde kalmaya devam ediyor.
Sudan'da 15 Nisan 2023'te ordu komutanı Abdulfettah el-Burhan ile Hızlı Destek Güçleri Komutanı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) arasında başlayan silahlı çatışmalar, ülkeyi derin bir krize sürükledi. 2021 darbesinin ardından Hızlı Destek Güçleri’nin orduya entegrasyonu konusundaki anlaşmazlık, bu çatışmaların temel nedeni olarak gösteriliyor. Uluslararası arabuluculuk girişimleri şu ana kadar sonuçsuz kaldı ve Sudan halkı, bu acımasız savaşın pençesinde yaşam mücadelesi veriyor.
El Faşir'de yaşanan katliam iddiaları, Sudan'daki iç savaşın en karanlık yüzünü ortaya koyuyor. Kadınlara yönelik vahşet, etnik temizlik suçlamaları ve uluslararası müdahale çağrıları, bölgedeki durumun vahametini gözler önüne seriyor. Uluslararası toplumun bu insanlık dramına sessiz kalmaması ve Sudan halkına yardım eli uzatması gerekiyor. Aksi takdirde, Darfur'da yaşanan acılar dinmeyecek ve bölge, yeni trajedilere sahne olmaya devam edecektir.
