Devlet tarafından Soma Kolin Termik Santrali'ne yapılan teşvik ödemelerindeki astronomik artış, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. CHP Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, santralin sahibi olan Kolin grubuna 2024 yılında ödenen kapasite mekanizması teşvik tutarının, bir önceki yıla göre yüzde 899 oranında arttığını açıkladı. Bu durum, "teşvik mi, servet transferi mi?" sorularını beraberinde getirdi.
Soma Kolin'e Rekor Teşvik Artışı
Çevreye yaydığı kirlilikle sık sık gündeme gelen Soma Kolin Termik Santrali, AKP iktidarı döneminde yapılan teşvik ödemeleriyle yeniden tartışma konusu oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Kolin grubuna aktarılan teşvik miktarındaki bu olağanüstü artışı kamuoyuyla paylaştı. Yavuzyılmaz, Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) tarafından Kolin'e yapılan kapasite mekanizması ödemesinin bir yılda katlanarak arttığını vurguladı.
Yavuzyılmaz'ın açıklamasına göre, 2023 yılında Soma Kolin Termik Santrali'ne 113 milyon 796 bin lira teşvik ödemesi yapılmışken, bu tutar 2024 yılında 1 milyar 135 milyon 959 bin liraya yükseldi. Bu, teşvik tutarında tam olarak yüzde 899'luk bir artış anlamına geliyor. Yavuzyılmaz, bu durumu "teşvik değil, servet transferi" olarak nitelendirdi.
Yavuzyılmaz'dan Sert Tepki
Deniz Yavuzyılmaz, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
AK Partiye yakın olup da böyle termik santraller, çeşitli santraller alıp da zarar etmek ne mümkün? Devletin bütün kaynakları akıyor da akıyor. Şimdi bakıyorum ben, Soma Kolin Termik Santraline, TEİAŞ'ın yaptığı kapasite mekanizması ödemesi, 2023 yılından 2024 yılına gelindiğinde ne kadar artmış biliyor musunuz? Teşvikteki artış oranı yüzde 899 arkadaşlar. Yüzde 899. Böyle maaşında bu oranda bir artış alan vatandaş var mı?
Bu sözler, teşvik ödemelerinin adil dağılımı ve enerji politikalarının şeffaflığı konusunda ciddi soru işaretleri yarattı.
Teşviklerin Ardındaki Gerçekler
Soma Kolin Termik Santrali'ne yapılan bu yüksek miktardaki teşvik ödemesi, enerji sektöründeki teşvik mekanizmalarının sorgulanmasına neden oldu. Bu durum, akıllara şu soruları getiriyor:
- Bu teşvikler, gerçekten enerji üretimini desteklemek amacıyla mı veriliyor?
- Çevreye zararlı olduğu bilinen bir santrale bu kadar büyük bir teşvik verilmesi ne kadar doğru?
- Bu teşvikler, kamu kaynaklarının doğru ve adil bir şekilde kullanıldığının bir göstergesi mi?
Bu soruların yanıtları, enerji politikalarının daha şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde yürütülmesi için büyük önem taşıyor.
Soma Kolin Termik Santrali'ne yapılan bu tartışmalı teşvik ödemesi, enerji sektöründeki teşvik mekanizmalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Kamuoyunun bu konudaki hassasiyeti ve siyasi arenadaki yankıları, gelecekteki enerji politikalarının şekillenmesinde önemli bir rol oynayacak gibi görünüyor. Bu durum, hem enerji sektörünü hem de çevre politikalarını derinden etkileyecek potansiyele sahip.
