
Sahiller Halkın mı, Mafyanın mı? Havlu Hareketi Başlıyor!
Türkiye'nin kıyı şeridi, Anayasa'nın güvencesi altında olmasına rağmen, halkın serbestçe yararlanmasının önünde büyük engeller bulunmaktadır. Özellikle yaz aylarında artan şezlong ve şemsiye ücretleri, birçok vatandaşın denize girmesini adeta imkansız hale getirmektedir. Bu durum, "Havlu Hareketi" adı altında bir protesto dalgasının başlamasına neden olmuştur. Peki, kıyılar gerçekten kime ait? Halkın mı, yoksa mafyatik işletmelerin mi?
Kıyı Kanunu Ne Diyor?
Anayasa'nın 43. maddesi ve Kıyı Kanunu'nun 5/2 maddesi, kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu ve herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık olduğunu açıkça belirtmektedir. Ancak, uygulamada bu durumun tam tersi yaşanmaktadır. Özellikle turistik bölgelerde, kıyı şeritleri ecri misil yöntemiyle özel işletmelere kiralanmakta ve bu işletmeler, fahiş fiyatlarla şezlong ve şemsiye kiralayarak halkın denize erişimini engellemektedir.
Bu durumun yarattığı adaletsizlik, vatandaşların tepkisini çekmektedir. Sosyal medyada örgütlenen ve "Havlu Hareketi" adı altında bir araya gelen aktivistler, kıyıların halkın malı olduğunu ve herkesin ücretsiz olarak denize girebilmesi gerektiğini savunmaktadır. Hareketin amacı, kıyı işgallerine karşı farkındalık yaratmak ve yetkilileri göreve çağırmaktır.
Dünyada Kıyı Kullanımı Nasıl?
Türkiye'deki durumun aksine, birçok ülkede kıyıların halkın kullanımına açık olması temel bir prensiptir. Örneğin:
- İtalya: Bazı özel plajlarda yüksek giriş ücretleri olsa da, genel olarak kıyıların büyük bir kısmı halka açıktır.
- Yunanistan: Mikonos gibi popüler adalarda özel plajlar bulunsa da, kıyı şeridinin önemli bir bölümü ücretsiz olarak kullanılabilmektedir.
- İspanya, Portekiz ve Fransa: Özel işletmelerin işlettiği plajlarda şezlong ve şemsiye gibi hizmetler için ücret talep edilse de, kıyıların tamamı kapatılamaz ve halkın erişimine açık tutulmak zorundadır.
Türkiye'de ise, kıyıların büyük bir bölümü özel işletmeler tarafından işgal edilmiş durumda ve halkın denize girebilmesi için yüksek ücretler ödemesi gerekmektedir. Bu durum, Anayasa'ya ve Kıyı Kanunu'na açıkça aykırıdır.
Havlu Hareketi Ne Yapmayı Hedefliyor?
"Havlu Hareketi", kıyıların halkın kullanımına açılması için bir dizi eylem planlamaktadır. Bu eylemler arasında:
- Sosyal medyada farkındalık kampanyaları düzenlemek
- Kıyı işgallerine karşı protesto gösterileri yapmak
- Yasal yollara başvurarak kıyıların halka açılmasını sağlamak
- Halkı bilinçlendirerek kıyıların önemi konusunda farkındalık yaratmak
Hareketin amacı, kıyıların sermaye için bir meta olarak görülmesinin önüne geçmek ve halkın denize erişimini kolaylaştırmaktır. Unutulmamalıdır ki, denizler hepimizin ortak mirasıdır ve herkesin bu mirastan eşit şekilde yararlanma hakkı vardır.
Sonuç olarak, Türkiye'nin kıyıları üzerindeki bu adaletsiz durumun sona ermesi için hepimizin üzerine düşen sorumluluklar bulunmaktadır. "Havlu Hareketi" gibi girişimlere destek vererek, kıyılarımızın halkın malı olduğunu ve herkesin ücretsiz olarak denize girebilmesi gerektiğini savunmalıyız. Aksi takdirde, denizlerimiz sadece belirli bir kesimin lüksü haline gelecek ve gelecek nesiller bu doğal güzelliklerden mahrum kalacaktır. Haydi, havlularımızı alıp örgütlüce sahillere!