İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart'ta gözaltına alınmasıyla başlayan ve Saraçhane başta olmak üzere İstanbul'un çeşitli semtlerine yayılan toplumsal protestoların ardından açılan davalar devam ediyor. Geçtiğimiz Cuma günü, toplam 189 sanıklı iki davanın görüldüğü duruşmalarda sanıklar, "19 Mart'ta darbeye karşı sokaktaydık. Anayasal hakkımızı kullandık, suç işlemedik, beraatımızı istiyoruz" şeklinde savunma yapmışlardı. Ancak avukatların 'derhal beraat' talepleri reddedilerek duruşmalar ertelenmişti.
Duruşma Salonları Neden Yetersiz Kaldı?
'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet' suçlamasıyla yargılanan 93 sanıklı üç davanın duruşması bugün İstanbul 14., 50. ve 74. Asliye Ceza Mahkemelerinde başladı. Ancak duruşma salonlarının yetersizliği nedeniyle, ağır ceza mahkemelerinin salonları kullanıldı. Duruşmalarda ilk olarak tutuksuz sanıkların kimlik tespitleri yapıldı ve ardından savunmalarına geçildi. Bu durum, davaların seyrini ve kamuoyunun ilgisini daha da artırdı.
Sanıklar Ne Diyor?
Sanıklar, savunmalarında anayasal haklarını kullandıklarını ve herhangi bir suç işlemediklerini belirttiler. "19 Mart'ta darbeye karşı sokaktaydık" diyen sanıklar, beraatlarını talep ettiler. Avukatları da müvekkillerinin derhal beraat etmesi gerektiğini savunurken, mahkeme heyeti bu talepleri reddetti.
Saraçhane Davasının Etkileri
Saraçhane eylemleri ve ardından açılan davalar, Türkiye'deki siyasi ve hukuki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Özellikle Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması, kamuoyunda büyük yankı uyandırmış ve protestoların fitilini ateşlemişti. Davaların seyrini ve sonuçlarını merakla bekleyen kamuoyu, adaletin tecelli etmesini umuyor.
Bu davalar, sadece sanıkların geleceğini değil, aynı zamanda Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve toplanma hakkı gibi temel hakların sınırlarını da belirleyecek nitelikte. Duruşmaların nasıl sonuçlanacağı, benzer olayların gelecekteki seyrini de etkileyebilir.
Saraçhane davası, Türkiye'deki hukuk sistemi ve siyasi iklim açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Davaların sonuçları, hem yerel hem de uluslararası kamuoyunun dikkatle takip ettiği bir konu olmaya devam edecek.
