CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ABD'de Filistin'e destek verdiği için gözaltına alınan doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk'ün serbest bırakılmasıyla ilgili dikkat çekici bir açıklama yaptı. Özel, bu sonucun adalet için yükselen seslerin zaferi olduğunu belirtirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sessizliğine dikkat çekti.
Özgür Özel'den Sert Eleştiriler
Özgür Özel, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Rümeysa Öztürk'ün serbest kalmasının sevindirici olduğunu ifade etti. Ancak, Erdoğan'ın bu süreçte sessiz kalmasını eleştirerek, "Alınan bu sonuç, Türkiye’de ve dünyada adalet için yükselen vicdanlı seslerin kazanımı olmuştur. Ancak ne yazık ki o seslerin arasında Sayın Erdoğan’ın sesi yoktu," dedi. Özel, Erdoğan'ın bu tutumunu, KKTC'nin yok sayılması ve Trump'ın Gazze planlarına karşı sessiz kalmasıyla ilişkilendirdi.
Özel'in açıklamaları şu şekilde devam etti:
- "Erdoğan’ı Rümeysa’ya susturan güç; KKTC’nin yok sayılmasına da Trump’ın Gazze’yi boşaltma planına da sessiz bırakmaktadır."
- "'Ortağı' Trump isteyince Rahip Brunson’u bir gecede gönderen Erdoğan, kendi vatandaşının özgürlüğünü talep edemedi."
- "Bu suskunluk teslimiyettir! Biz, kendi evlatlarımızı da KKTC’nin varlığını da Filistin davasını da savunmaya devam edeceğiz."
Erdoğan'ın Sessizliği Ne Anlama Geliyor?
Özgür Özel'in bu sert eleştirileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dış politikadaki tutumuna yönelik önemli soruları gündeme getiriyor. Erdoğan'ın, bir Türk vatandaşının özgürlüğü söz konusu olduğunda neden sessiz kaldığı merak konusu. Bu durum, Türkiye'nin dış politikadaki bağımsızlığı ve çıkarlarının korunması konusunda endişelere yol açıyor.
Öte yandan, Rümeysa Öztürk'ün serbest bırakılması, Türkiye ve dünyadaki duyarlı kamuoyunun baskısının bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Adalet ve özgürlük için mücadele edenlerin sesi, sonunda karşılık bulmuş gibi görünüyor.
Rümeysa Öztürk'ün serbest kalması, umut verici bir gelişme olsa da, Erdoğan'ın sessizliği ve dış politikadaki tavizler, Türkiye'nin geleceği açısından düşündürücü bir tablo çiziyor. CHP ve diğer muhalefet partilerinin bu konudaki ısrarlı takibi, kamuoyunun bilinçlenmesi ve Türkiye'nin çıkarlarının korunması açısından büyük önem taşıyor.