Rojin Kabaiş Olayında Şok Gelişme: İki Farklı DNA!
İzmir Ege Haberleri

Rojin Kabaiş Olayında Şok Gelişme: İki Farklı DNA!


15 October 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 01 November 2025

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş'in ölümüyle ilgili soruşturmada çarpıcı gelişmeler yaşanıyor. Kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan Kabaiş'in vücudunda iki farklı erkeğe ait DNA tespit edilmesi, olayın seyrini tamamen değiştirdi. Eğitim-Sen, konuyla ilgili yaptığı açıklamada olayın "bireysel bir trajedi değil, kamusal bir suç" olduğunu vurguladı.

Rojin Kabaiş Olayında Yeni Bulgular

Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) raporuna göre Rojin Kabaiş'in ölüm nedeni "suda boğulma" olarak belirlenirken, vücudunda iki farklı erkeğe ait DNA bulunması kafaları karıştırdı. Aile, başından beri intihar iddialarını reddederken, kadın örgütleri de soruşturmanın etkin yürütülmediğini ve "intihar" senaryosuna odaklanıldığını savunmuştu. Bu yeni bulgu, olayın seyrini tamamen değiştirerek soruşturmanın derinleşmesi gerektiği yönünde kamuoyunda büyük bir beklenti oluşturdu.

Eğitim-Sen Merkez Kadın Sekreterliği'nin "Rojin Kabaiş için adalet" başlıklı açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"Rojin’in bedeninden alınan örneklerde iki farklı erkeğe ait DNA bulunduğunun ortaya çıkması, olayın başından beri 'intihar' olarak sunulmasının ne kadar bilinçli bir yönlendirme olduğunu açıkça göstermektedir. Ancak bu bulguların tam bir yıl boyunca gizlenmiş olması, devletin tüm kurumlarıyla cezasızlığı koruyan bir politika yürüttüğünü de kanıtlamaktadır."

Eğitim-Sen'den Sert Tepki

Eğitim-Sen, yaptığı açıklamada Adli Tıp Kurumu'nun "bilimsel tarafsızlık" iddiasının siyasi iktidarın gölgesinde kaldığını savundu. Delillerin saklanması, raporların eksik düzenlenmesi ve kolluk güçlerinin olay yerini özenle incelememesi gibi durumların, Rojin Kabaiş'in ölümünde yalnızca bireysel değil, kurumsal bir sorumluluk zinciri bulunduğunu ortaya koyduğunu belirtti.

Eğitim-Sen'in talepleri şöyle sıralandı:

  • Rojin Kabaiş'in ölümünün tüm yönleriyle aydınlatılması
  • Sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması
  • Kadın cinayetlerinin önlenmesi için etkin politikalar geliştirilmesi

Kadın Cinayetlerine Karşı Mücadele Çağrısı

Eğitim-Sen, açıklamasının sonunda kadınların yaşam hakkını savunmanın sendikal bir görev ve toplumsal bir sorumluluk olduğunu vurgulayarak, Rojin Kabaiş için ve tüm "şüpheli" ölümler için mücadele etmeye devam edeceklerini belirtti. Kadınların özgür ve eşit yaşayacağı bir ülke için örgütlü mücadelenin önemine dikkat çekildi.

Rojin Kabaiş'in ölümü, Türkiye'deki kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümleri gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür olayların aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması, adalete olan inancı yeniden tesis etmek ve kadınların yaşam hakkını korumak adına büyük önem taşıyor. Kadın örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, bu ve benzeri davaların takipçisi olmaya ve kadın cinayetlerine karşı mücadeleyi yükseltmeye devam edeceklerini belirtiyorlar.