
Papa Francis Öldü! Ekoloji Savunucuları Yasta mı?
Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francis'in vefatı, sadece Katolikler'i değil, insan hakları savunucularını ve ekolojistleri de derinden üzdü. Papa Francis, faşizme karşı aktif bir duruş sergilemesinin yanı sıra, önemli bir ekolojist olarak da tanınıyordu.
Papa Francis'in İnsan Hakları Savunuculuğu
Papa Francis, Arjantin'de yaşadığı dönemde, özellikle 1976-1983 yılları arasındaki faşist askeri diktatörlük sırasında insan hakları savunuculuğu ile öne çıktı. Cizvit Tarikatı'nın lideri olarak, baskı altındaki bireyleri ve aileleri korumak için çeşitli çabalar gösterdi. Faşist rejimden kaçan veya tehdit altında olan kişilere yardım ederek, onları faşizmin pençesinden kurtardı.
"Laudato Si" Encikliği ve Ekolojiye Bakışı
Papa Francis, "Laudato Si" encikliğiyle çevre krizi gibi küresel sorunlara dikkat çekerek, hem dini hem de seküler çevrelerde tartışmalara yol açtı. Bu enciklik, Katolik Kilisesi'nde Papa tarafından kaleme alınan resmi bir mektup olup, ahlak ve maneviyat üzerine derinlemesine düşünceler sunarak, inananlara rehberlik etmeyi ve toplumda daha geniş bir etki yaratmayı amaçlar. "Laudato Si", Aziz Francis'in Yaratılış İlahisi'nden alınmış, "Sana övgüler olsun" anlamına gelen bir ifadedir. Papa, bu enciklikle yeryüzünün "ortak evimiz" olduğunu vurgulayarak, ekolojiye ve çevreye duyulan manevi ve ahlaksal sorumluluğu ele alır.
- Ortak Evimiz: Papa, Dünya'yı "ortak evimiz" olarak tanımlar ve bu evin ciddi bir şekilde zarar gördüğünü vurgular.
- Bütüncül Ekoloji: İnsanların doğayla, birbirleriyle ve Tanrı ile olan ilişkilerinin bir bütün olarak ele alınması gerektiğini savunur.
- İklim Değişikliği: Papa, iklim değişikliğinin insan kaynaklı olduğunu ve özellikle yoksul toplulukları etkilediğini ifade eder.
- Teknokratik Paradigma Eleştirisi: Papa, teknolojik çözümlerin tek başına yeterli olmadığını ve piyasa odaklı yaklaşımların çevre sorunlarını çözmede yetersiz kaldığını belirtir.
- Küresel İş birliği: Çevre krizinin çözümü için uluslararası iş birliğinin ve dayanışmanın önemini vurgular.
Türkiye'deki Çevre Sorunlarına Bakış
Peki, Türkiye'deki çevre sorunlarına karşı nasıl bir duruş sergilenmeli? Kazdağları'nda bir milyon ağacın kesilmesi, altın ve nikel madenciliği, taşocakları yatırımları, yeraltı ve üstü sularımızın yağmalanması, tarım topraklarının yok edilmesi gibi konularda nasıl bir farkındalık yaratılabilir? Bu sorular, hepimizin düşünmesi gereken önemli meselelerdir.
Papa Francis'in faşizme karşı duruşu, insan hakları savunuculuğu ve ekolojiye verdiği önem, onu sadece dini bir lider değil, aynı zamanda bir vicdan ve adalet sembolü haline getirmiştir. Onun mirası, gelecek nesillere ilham kaynağı olmaya devam edecektir.