Bu haftaki yazımda, hayatın acı gerçekleriyle yüzleşiyoruz. "Ne için yaşıyoruz?" sorusuyla başlayan bu sorgulama, gelecek kaygısı, adalet arayışı ve ölümün nefesimiz kadar yakın olduğu gerçeğiyle derinleşiyor.
Hayatın Dayattığı Gerçekler
Hafta başında yapılan muhteşem planlar, hayatın beklenmedik sürprizleriyle altüst olabilir. Tıpkı benim gibi, siz de hayatın önünüze koyduğu engellerle karşılaşmışsınızdır. Planlar suya düşer, motivasyon kaybolur ve yerini belirsizlik alır.
Bir protesto gösterisinde yapılan konuşma, içinde bulunduğumuz durumu çarpıcı bir şekilde özetliyor: "Ne için yaşıyoruz? Güvenlik yok, iş yok, gelecek yok, hukuk yok, anayasa yok, yaşıyoruz. Bu yaşamak çok kutsal, öyle mi? Öyle değil, yaşamın kendisi değil kutsal olan. Kutsal olan adil bir yaşam, kutsal olan onurlu bir yaşam, kutsal olan güvenli bir yaşam, kutsal olan haysiyet sahibi bir yaşam. Yaşamın kendisi değil kutsal olan, sırf yaşamak değil." Bu sözler, adil ve onurlu bir yaşamın önemini vurgularken, sadece hayatta kalmanın yeterli olmadığını hatırlatıyor.
Hukuk ve Adalet Arasında Sıkışan Hayatlar
Selçuk Kozağaçlı'nın yaşadığı olay, hukuk sistemindeki adaletsizlikleri gözler önüne seriyor. Tahliye edildikten kısa süre sonra tekrar tutuklanması, hukuksuzluğun ve keyfiliğin bir göstergesi. Kozağaçlı gibi birçok avukat ve meslek sahibi, haksız yere tutuklanıyor veya tutuklanma tehlikesiyle yaşıyor. Bu durum, toplumun her kesimini etkileyen bir sorun haline gelmiş durumda.
- Avukatlar
- Öğretmenler
- Gazeteciler
- Öğrenciler
Güzide ülkemizin güzide mesleklerine sahip birçok kişi, su içerken bulunmuş gerekçelerle ya içerideler ya içeri alınmak üzereler ya da adaylar.
Yarının Belirsizliği ve Değerlerimizi Hatırlamak
Hayatın belirsizliği, yarın ne olacağını bilmeden yaptığımız planları anlamsızlaştırıyor. Ancak, bu belirsizliğe rağmen değerlerimizi korumak ve sevdiklerimize sahip çıkmak önemlidir. Kendi planlarımızı yaparken, hayatın sürprizlerine hazırlıklı olmalı ve sevdiklerimizin kıymetini bilmeliyiz.
Hayat kısa, kendimizin öldüğünü düşünmekle değil değer verdiğimiz kişilerin en sonuncusunu kaybettiğimizi düşündüğümüzde nasıl oluruz, ne hissederiz onu düşünürsek belki doğru yol olmasa bile patika yola giden izlere varırız.
Sevdiklerinizi kaybetmeden okuyunuz. ’Hayat kısa kuşlar uçuyor’.