Murat Yetkin'den Dış Politikaya Şok Not! Hükümet Başarısız mı?
Gazeteci-yazar Murat Yetkin, İzmir Kitap Fuarı'nda yaptığı açıklamalarla gündeme bomba gibi düştü. Türkiye'nin dış politika performansını eleştiren Yetkin, hükümete verdiği notla şaşırttı. Peki, Yetkin'e göre hükümetin dış politikadaki karnesi neden bu kadar düşük? İşte detaylar ve çarpıcı yorumlar!
Erdoğan'ın Adaylığı Tartışması: Anayasa Engel mi?
Murat Yetkin, söyleşide Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden adaylık sürecine de değindi. Anayasa'ya göre Erdoğan'ın üçüncü kez aday olabilmesi için ya anayasa değişikliği ya da erken seçim kararı gerektiğini belirten Yetkin, mevcut siyasi tabloda bu ihtimallerin zor olduğunu vurguladı. "Anayasa hükmüne rağmen Erdoğan’ın üçüncü kez aday olabilmesi için ya anayasa değişikliği ya da erken seçim kararı gerekiyor," diyen Yetkin, bu durumun siyasi arenada daha derin tartışmalara yol açacağını öngörüyor.
Yetkin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ekrem İmamoğlu’nun olası Cumhurbaşkanlığı adaylığını dış politika üzerinden değil, doğrudan iç politika hamleleriyle zayıflatmaya çalıştığını söyledi. Yetkin’e göre asıl mesele, Erdoğan’ın Anayasa’ya rağmen yeniden aday olma isteği. Bu durumu sağlayabilmesi için iki yol bulunuyor: Ya Anayasa değişikliği ya da Meclis’in erken seçim kararı alması. Ancak her iki senaryoda da Cumhur İttifakı’nın milletvekili sayısı 360’ı bulmadığı için bu yollar kapalı görünüyor. Yetkin, "DEM Partiden bir umut olabilir ama aday olma yolu açılsa bile, güçlü bir aday Ekrem İmamoğlu karşısında kazanması kolay değil," dedi. Dolayısıyla mevcut sürecin asıl dinamiği dış politikadan çok, iç politikadaki hesaplara dayanıyor.
Dış Politikada Kaos ve Belirsizlik Hüküm Sürüyor
Yetkin, dünyadaki mevcut durumu "kaotik bir satranç tahtası" olarak nitelendiriyor. Küresel ve bölgesel aktörlerin kendi güçlerini artırmaya çalıştığı, dengelerin henüz oturmadığı bir dönemden geçtiğimizi belirten Yetkin, Türkiye'nin de bu süreçte kendi pozisyonunu güçlendirmeye çalıştığını ifade ediyor. "Şu anda dünyada hem küresel hem de bölgesel aktörlerin, yani Türkiye gibi ülkelerin, kendi güçlerini olabildiğince artırmaya çalıştıkları bir süreç yaşanıyor," diyen Yetkin, bu durumun belirsizlikleri beraberinde getirdiğini vurguluyor.
Yetkin, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, içeride otorite eşleşme sürecindeyken Batı’ya karşı bir denge siyasetiyle zaman mı kazanmaya çalışıyor?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Şu anda dünyada hem küresel hem de bölgesel aktörlerin, yani Türkiye gibi ülkelerin, kendi güçlerini olabildiğince artırmaya çalıştıkları bir süreç yaşanıyor. Herkes, yaptırım gücünü yükseltme derdinde. Ancak henüz kesinleşmiş bir denge yok; çizgiler belirgin değil, saflar netleşmiş değil. Tam anlamıyla bir kaos ortamı hüküm sürüyor. Dolayısıyla bu süreçte ‘şöyle davranırsam şu tarafı kazanırım’ gibi net bir denklemden söz edilemez. Aslında herkes gücünü olduğundan fazla göstermeye, hamle üstünlüğünü elinde tutmaya çalışıyor. Bugün yaşadığımız şey tam olarak bu: karşılıklı güç gösterileriyle örülü, geçici dengelerle ilerleyen bir satranç tahtası.”
Hükümetin Dış Politika Karnesi: "6"
İz Gazete'nin "Hükümetin dış politikasını nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna Murat Yetkin'in cevabı net oldu: "6". Yetkin, hükümetin dış politika karnesini değerlendirirken, yerleşmiş ve dengelenmiş bir strateji eksikliğine dikkat çekiyor. Türkiye'nin Orta Doğu'daki gelişmelerde ve küresel aktörlerle ilişkilerde kendi gücünü olduğundan fazla göstermeye çalıştığını belirten Yetkin, bu durumun istikrar eksikliğine yol açtığını ifade ediyor. Yetkin, "Bugün hükümetin dış politika karnesini değerlendirdiğimde net görüyorum ki, tam anlamıyla yerleşmiş ve dengelenmiş bir strateji yok," diyerek eleştirilerini dile getiriyor.
Ayrıca Yetkin, Türkiye’nin Ortadoğu politikalarını yorumladı: “Suriye iç Savaşı başladıktan sonra Türkiye’nin Suriye politikası 2016’ya kadar kötüydü. 2016’da bu politikayı değiştirmeye başladı ve bunun etkileri de. İzlenen hatalı dış politika stratejisinin ardından yön değiştirilmiş olsa da, mevcut durum kesinleşmiş bir dengeyi yansıtmaktan uzaktır. Özellikle Suriye, Gazze ve İsrail gibi önemli sorunlarda yaşanan karmaşıklık, ABD desteği gibi etmenlerin de rol oynadığı bir süreçte, her aktör kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Sadece Suriye yok. Özellikle Gazze krizi sonrasında İsrail’in artık kendisinin de saklamadığı bir yayılmacı çizgisi var. Lübnan’dan sonra Suriye’de resmen ordular içinde. Çok akışkan çok karmaşık bir durum var İsrail’in genişleme hareketinin Amerika Birleşik Devletleri desteği olmadan sürdürme imkanı yok bütün dünya bir oluşum içinde” ifadeleriyle mevcut uluslararası ortamı değerlendirdi.
Murat Yetkin'in açıklamaları, Türkiye'nin iç ve dış politikasındaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Hükümetin dış politika stratejisi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adaylık süreci gibi konular, önümüzdeki günlerde daha da yoğun bir şekilde tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor. Yetkin'in eleştirileri, dış politikada daha dikkatli ve stratejik adımlar atılması gerektiği yönünde bir uyarı niteliği taşıyor.
