Manisa'nın Şehzadeler ilçesinde bulunan Uzun Apartmanı, 2020 yılında yaşanan depremlerin ardından hasar görmesiyle tahliye edildi. Ancak, aradan geçen yıllara rağmen bina hala yıkılamadı ve mahalle sakinleri için büyük bir tehlike oluşturmaya devam ediyor. Peki, bu durumun ardındaki neden ne?
Yıkım Engelinin Arkasındaki Sit Alanı Gerçeği
1992 yılında 7 katlı olarak inşa edilen Uzun Apartmanı'nın kat malikleri, binayı kentsel dönüşüme sokarak yeniden inşa etmek istedi. Ancak, bölgenin tarihi Çeşnigir Camii nedeniyle sit alanı statüsünde olması, imar planının 2 kata düşürülmesine neden oldu. Bu durum, kat maliklerinin planlarını alt üst etti ve yıkım sürecini çıkmaza soktu.
2020'de boşaltılan ve o günden beri atıl durumda olan binadan zaman zaman büyük parçalar kaldırıma düşüyor. Yetkililer sadece binanın ön ve arka kısmına demir parmaklıklar yerleştirerek önlem almaya çalışsa da, mahalle sakinleri bu durumdan oldukça tedirgin. Kendi kendine yıkılmaya başlayan bina için daha kapsamlı bir çözüm bulunması gerektiğini dile getiriyorlar.
Mahalle Sakinleri Endişeli: "Yandaki Binalar Ayakta Tutuyor"
Uzun Apartmanı'nın hemen yanındaki binada esnaflık yapan Muhammet Al, durumun vahametini şu sözlerle ifade ediyor: "7 kata zamanında imar verilmiş ama burası sit alanı, yıkım yapılamıyor. Sonraki 4 katın sahipleri dava açmışlar. Mahkeme sürüyor kendi dairelerinin ne olacağıyla ilgili. Yıkılmamasının sebebi budur. Zamanla 8-10 sene sonra buradaki adada bulunan binaların hepsi yıkılarak 3 kat olarak imar verilecek. Arkada tarihi cami olduğu için. Risk taşıyor. Binanın içindeki betonlar inişli çıkışlı yol yapmış çok tehlikeli. Yandaki binalar bunu ayakta tutuyor. Zaman zaman büyük parçalar düşüyor. Çok tehlikeli."
Saim Etken ise binanın yakında çökeceğini ve madde bağımlılarının da binayı mesken tuttuğunu belirtiyor. İnşaat işiyle uğraşan Ramazan Güler de yetkililere seslenerek, "Bina tehlikeli bir bina. Yıkılabilir, biri altında kalınca ne olacak. Müdahale edilmesi için illa birinin altta mı kalması gerekiyor? Sağındaki solundaki binalarla ilgili bir durum değil. Bina yapılırken çimentosu, demiri eksik kullanılmış. Birinin canına bir şey olmadan yetkililer gerekeni yapmalı" diyor.
Çözüm Bekleyen Tehlike
Manisa'daki bu durum, sit alanlarının kentsel dönüşüm projeleri üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor. Uzun Apartmanı örneğinde olduğu gibi, tarihi ve kültürel mirasın korunması ile vatandaşların güvenliği arasındaki dengeyi sağlamak büyük önem taşıyor. Yetkililerin, mahalle sakinlerinin endişelerini dikkate alarak, hem sit alanının korunmasını sağlayacak hem de can güvenliğini tehlikeye atmayacak bir çözüm bulması gerekiyor. Aksi takdirde, olası bir felaketin sorumluluğu ağır olacaktır.
