Levent Üzümcü'den Bomba İtiraf: "100 Yılımız Daha Yok!"

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT) Genel Sanat Yönetmeni Levent Üzümcü, İz Gazete'nin 'Haber Merkezi Masası' programına konuk oldu. Üzümcü, siyasetten sanata, ülke gündeminden gelecek planlarına kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu. En dikkat çekici sözleri ise Cumhuriyet'in 100. yılı ve Türkiye'nin geleceği ile ilgili oldu. Üzümcü, "Eğer bu dönemle hesaplaşmazsak, önümüzde bir 100 yılımız daha olmayacak" diyerek adeta bir uyarıda bulundu.

Türkiye'de Nepotizm ve Sanat

Ülkedeki nepotizmin her kamu kurumuna ulaştığını belirten Üzümcü, bu durumun sanat camiasında da yaşandığını ifade etti. "Bu olayı, siyasetin körüklediğini bir olay olarak gördüğümüz için nedenini de siyaset zannediyorsunuz. Bu sosyolojik bir olay. Siyasetle ilgili bir olay. Siyaset ise sosyolojinin bir yansıması olabilir. Bu toplumun yapısıyla ilgili bir olay." dedi. Üzümcü, sosyal medyanın bu kutuplaşmayı körüklediğini, insanların birbirlerini tanımadan ayrıştığını ve bunun şiddetli ayrılıklara yol açtığını söyledi.

Sosyal medyadan gelen tepkilere nasıl karşılık verdiği sorusuna ise Üzümcü, "İlkeli olmayı sürekli sert olmaktan alıyoruz. İlkeli olmak görüşünün arkasında durup ondan edindiğin hayat bilgisiyle barışık olmaktır." şeklinde yanıt verdi. Sanatın içine giren nepotizmin, normal şartlarda ortaya çıkmayacak durumları ortaya çıkardığını da sözlerine ekledi.

Siyaset ve Sanatın İç İçe Geçtiği Bir Dönem

Üzümcü, siyasetin böylesine baş konuk olmadığı, siyaset yapanların rock star gibi davranmadığı bir ülkede mütevazılığın olacağını vurguladı. Ayrıca, sosyal medyada yapılan yorumların çoğu zaman yüzeysel ve anlamsız olduğunu, bu nedenle her yoruma cevap vermenin mümkün olmadığını belirtti. "Herkesin sosyal medyada bir şeyler yazacak telefonu var. O telefonu olmayanlar üniversiteye kayıt yaptıramıyor, başvuru yapamıyor. Analog telefonla zamanı yakalayabiliyor musunuz? Günümüz dünyasında analog telefonu olan var mı? Sosyal medyada sana o mesajı atan kim? hangi okula gitti, anası babası onu nasıl yetiştirdi hiçbirini bilmiyorsunuz. O size yazılan üç satırlık yorumdan onu çıkartmak zorundasınız." dedi.

Türkiye'nin kötüye gidişinin nedeninin hukukun bitiriliyor olması olduğunu savunan Üzümcü, insanların çöpten ekmek toplarken bazı kişilerin birden fazla evi olmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Siyaset dışı alanlarda da yoğun bir kutuplaşma olduğunu belirten Üzümcü, fanatizmin bir hastalık olduğunu ve bu durumun ülkeyi olumsuz etkilediğini söyledi.

Gelecek İçin Umut Var mı?

Muhafazakarlık ve kültürel iktidar meselesine de değinen Üzümcü, kültür ve sanatın vicdanı ve aklı hür insanlar tarafından yapılması gerektiğini vurguladı. Kendisinin sporla yakından ilgilendiğini, ancak bazı yayınları izlerken yorumcuların sesini kısmak zorunda kaldığını, çünkü taraflı yayınlar yapıldığını belirtti. Üzümcü, "Eğer bu dönemiyle hesaplaşmazsa önünde bir 100 yılı daha yok. Bakın bunu ciddi söylüyorum. Açıkça söylüyorum. Yüzleşme ve hesaplaşma olmalı. Bu 25 yıllık mevzu değil. Bu çok daha derin bir süreç. Ya bunları akıl, mantık, fikir, vicdan boyutunda çözeceğiz ya da önümüzde bir 100 yılımız daha olmayacak." diyerek sözlerini tamamladı.

Levent Üzümcü'nün bu açıklamaları, Türkiye'nin geleceği hakkında endişe duyan birçok kişi için bir uyarı niteliğinde. Sanatçı, ülkenin içinde bulunduğu durumdan kurtulması için hesaplaşmanın ve yüzleşmenin şart olduğunu vurgulayarak, gelecek nesillere daha iyi bir ülke bırakmak için herkesin sorumluluk alması gerektiğini ifade etti.