İzmir Kültürpark'ta Gençlik Nöbeti: Adalet ve Demokrasi İçin Direniş!
İzmir Ege Haberleri

İzmir Kültürpark'ta Gençlik Nöbeti: Adalet ve Demokrasi İçin Direniş!


20 April 20255 dk okuma8 görüntülenmeSon güncelleme: 20 June 2025

İzmir Kültürpark, 5. İzmir Kitap Fuarı'nın canlı atmosferine ev sahipliği yaparken, bir grup genç de adalet ve demokrasi talepleriyle dikkat çekiyor. Lozan Kapısı'ndan başlayıp Kültürpark'ın kalbindeki manolya ağacının altında devam eden bu direniş, gençlerin kararlılığını ve umudunu simgeliyor.

"Biz Buradayız ve Korkmuyoruz": Direnişin Sesi

20 yaşındaki Efe Kılıç, bu nöbetin sadece bir oturma eylemi olmadığını, bir zincirin kırıldığını vurguluyor. Kılıç, "Burada hukuk, adalet için buradayız hepimiz. İlk gün Lozan Kapısı'nda oturmamıza başladığımızda Emniyet'in, özellikle güvenlik şubenin çok ciddi baskıları oldu. Dört hafta sonu boyunca sürekli dağıtıldık. Ama sonunda o zinciri kırdık ve direndik," diyor. Kılıç, İzmir halkının ilgisinin olduğunu ancak eyleme katılımın sınırlı kaldığını belirtiyor. "Biz buradayız ve korkmuyoruz," diyerek kararlılıklarını dile getiriyor.

Belediye Desteği ve Gençlerin Talepleri

23 yaşındaki Anıl Gürel, süreci belediye ve polis arasındaki destek-yasak çelişkisiyle değerlendiriyor. Gürel, "Başlattığımız adalet nöbetinde uzun süredir polis engeliyle karşılaşıyorduk. Bu engeli, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın desteğiyle aştık," şeklinde konuşuyor. Gürel, tutuklu öğrencilerin serbest bırakılmasını ve kaybolan gençliğin geri verilmesini talep ediyor. Ayrıca, tüm İzmir halkını bu mücadeleye destek vermeye çağırıyor.

"Onlar Bedel Ödedi, Biz Direniyoruz": Evrensel Bir Çağrı

22 yaşındaki üniversite öğrencisi Roj Dilan Caner, bu direnişin sadece cezaevindeki arkadaşlarının değil, tüm ülkenin sesi olduğunu ifade ediyor. Caner, "Vatandaşlarımız geliyor yanımıza, burada koyduğumuz pankartları okuyor ve bize destek veriyor. O pankartları hem kendi sesimizi duyurmak hem halkın dikkatini çekmek için hazırladık," diyor. Genç öğrenci, içerideki arkadaşlarının serbest bırakılmasını ve adaletin yerini bulmasını istediklerini vurguluyor. Caner, "Şu an ülke hukuksuz bir yere doğru gidiyor. Biz bunu Atatürk’ün ilkelerine bağlı olarak, anayasa ve hukuk çerçevesinde engellemeye çalışıyoruz," şeklinde konuşuyor.

  • Gençlerin adalet talebi
  • Tutuklu öğrencilere destek
  • Hukukun üstünlüğüne vurgu

İzmir Kültürpark'taki bu 30 günlük direniş, gençlerin sadece kendileri için değil, bir kuşağın sesi olmak için orada olduklarını gösteriyor. Belki kalabalık değiller, belki spot ışıkları üzerlerinde değil ama onların gözünde direnişin, umudun ve adaletin ışığı parlıyor. Bu sessiz çığlık, yankı bulmaya ve adaletin tecelli etmesine yönelik bir umut ışığı olmaya devam ediyor.