İzmir Depreme Hazır mı? TMMOB'den Kritik Uyarı!
İzmir Ege Haberleri

İzmir Depreme Hazır mı? TMMOB'den Kritik Uyarı!


30 October 20255 dk okuma28 görüntülenmeSon güncelleme: 03 November 2025

TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, 30 Ekim 2020 İzmir depreminin 5. yıl dönümünde yaptığı basın açıklamasıyla hem merkezi hem de yerel yönetimlerin politikalarını eleştirdi. "Depremin üzerinden beş yıl geçti. Peki İzmir hazır mı?" sorusunu soran TMMOB, alınan kararların ve yürütülen uygulamaların sorunu çözmek bir yana, daha da derinleştirdiğini vurguladı.

Konut Politikaları ve Eleştiriler

TMMOB, merkezi yönetimin bütüncül bir kentsel dönüşüm politikası geliştirmek yerine, süreci TOKİ aracılığıyla yürütmeyi tercih ettiğini belirtti. Bakanlığın, geçmişte felakete konu olmuş orman alanını yapılaşmaya açtığını ve yıkılan bölgelerde parsel bazlı plan değişiklikleriyle çevresini yok sayarak konut ürettiğini ifade etti. Depreme dayanıksız mevcut konut alanlarını dönüştürmek yerine, yeni yerleşimler üretildiğini ve konutun bir yatırım aracına dönüştüğünü savundu.

  • TOKİ'nin ürettiği konutlar, piyasa değerlerinin belirleyicisi haline geldi.
  • Dar gelirli kesimlerin erişimi zorlaştı.
  • Konut, bir barınma hakkı olmaktan çıkarak yatırım aracına dönüştü.

TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Konut, bir yatırım aracına dönüşmüştür. Deprem sonrası şehir hastanesi etrafında ve Bayraklı merkezde TOKİ tarafından üretilen konutlarda çok sayıda satılık ilanı bulunması bunun en somut göstergesidir."

Yerel Yönetimlerin Yaklaşımı ve Riskler

Yerel yönetimlerin ise sorunu kat artışı uygulamalarıyla çözmeye yöneldiğini belirten TMMOB, bu artışların afet riskini büyüttüğünü vurguladı. Bilimsel temeli olmayan ve kent suçu niteliği taşıyan bu uygulamaların, hasar gören binaların çok küçük bir kısmının yeniden yapılmasına yettiğini ve yoksul yurttaşlar için erişilemez kaldığını ifade etti.

TMMOB, kat artışı uygulamalarına ilişkin şu eleştirilerde bulundu:

  • Fiilen geçerliliğini yitirmiş planlarda kat artışı yapılması.
  • Jeolojik–jeoteknik etüt raporları dahi bulunmayan planlarda artış yapılması.
  • Afet riskinin büyütülmesi.

Toplumcu ve Kamucu Planlama Çağrısı

TMMOB, TOKİ'nin yeni alan üretme odaklı politikaları ile yerel yönetimlerin kat artışına dayalı müdahalelerinin, toplumsal gereksinimleri yok sayan ve bilimsel temellere dayanmayan yaklaşımlar olduğunu savundu. Her iki anlayışın da konutu kamusal bir hak olmaktan çıkararak piyasa mantığına teslim ettiğini ve krizi daha fazla derinleştirdiğini belirtti. Gerçek bir sosyal konut politikasının, mülkiyetin kamuya ait olduğu, vatandaşın yalnızca kullanım hakkına sahip olduğu bir modeli zorunlu kıldığını vurguladı.

TMMOB, kamu kaynaklarının halkın gerçek sorunları için kullanılması gerektiğini belirterek, aksi halde 6 Şubat 2023 depremleri sonrasında yaşanan yıkımın benzerinin, olası bir depremde İzmir ve yakın çevresinde yaşanabileceği uyarısında bulundu. Odanın 2023 yılında yayımlanan "Seçimler Öncesinde Söyleyecek Çok Sözümüz Var" raporunun, konut sorununun ülkemizde nasıl ele alınması gerektiğine ilişkin somut ve uygulanabilir çözüm önerileri ortaya koyduğunu hatırlattı.

Sonuç olarak, TMMOB'nin İzmir depreminin 5. yıl dönümünde yaptığı açıklamalar, kentsel dönüşüm politikalarının yetersizliğini ve riskleri gözler önüne seriyor. İzmir'in depreme hazırlık konusunda daha fazla çaba göstermesi ve toplumcu, kamucu bir planlama anlayışıyla hareket etmesi gerektiği açıkça görülüyor. Aksi takdirde, olası bir depremde çok daha büyük kayıplar yaşanması kaçınılmaz olabilir.