İzmir'de Kadınlardan Doğum Şekli Tartışmasına Sert Tepki!
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Sağlık Bakanlığı'nın son dönemde başlattığı "doğal doğum" kampanyasına İzmir'de sert tepki gösterdi. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplanan platform üyeleri, yaptıkları basın açıklamasıyla kampanyanın kadınların bedenleri üzerinden siyaset yapmanın bir örneği olduğunu vurguladı. Eyleme katılan kadınlar, "Kadınlar ölüyor, siz doğum şeklini tartışıyorsunuz!" sloganıyla dikkat çekti.
Kampanyaya Tepkiler Büyüyor
Sağlık Bakanlığı'nın doğal doğumu teşvik amacıyla başlattığı kampanya, kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı. Kampanya kapsamında Sivassporlu futbolcuların maç öncesinde sahaya "Doğal olan beraber varız" yazılı pankartla çıkması, tartışmaları alevlendirdi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, bu uygulamayı kadınların tercihlerine saygısızlık olarak değerlendirerek İzmir'de protesto gösterisi düzenledi.
Platform üyelerinden Şafak Yağmur Karadaş, yaptığı açıklamada siyasi iktidarın kadın bedeni üzerinden siyaset yapmaya devam ettiğini belirterek, "Ne tribünde, ne sahada, ne de hayatın herhangi bir alanında bizim yerimize karar vermenizi istemiyoruz" dedi. Karadaş, Sağlık Bakanı'nın gelen tepkilere rağmen kampanyayı savunmasını eleştirerek, kadınların doğum şekline karar verme hakkının ellerinden alınmaya çalışıldığını savundu.
"Doğal Olan, Kadınların Kararlarına Karışmamaktır"
Karadaş, "Doğal olan, kadınların kararlarına karışmamanızdır" diyerek, kadınların anne olmayı seçmeleri durumunda nasıl doğum yapacaklarına kendilerinin karar vermesi gerektiğini vurguladı. Türkiye'deki enflasyon ve ekonomik sorunlara dikkat çeken Karadaş, iktidarın kadınların nasıl doğum yapacağını tartışmak yerine, çocukların nasıl yaşayacağını düşünmesi gerektiğini ifade etti.
- Kadınların doğum şekline kendilerinin karar vermesi
- Sağlık Bakanlığı'nın öncelikle sağlık sorunlarıyla ilgilenmesi
- Çocuk işçiliğinin ve kadın cinayetlerinin önlenmesi
"Bu Yıl Aile Yılı Değil, Mücadele Yılıdır!"
Platform üyesi İdil Başoğlu ise, gerici zihniyetlerin sezaryen doğumunu özel hastanelerde yasaklama girişimlerine ve LGBTİQ+'lara karşı Meclis'e sunulan nefret içerikli yasa teklifine karşı durmak için toplandıklarını belirtti. Başoğlu, "Bu zihniyet; kadınların ve LGBTİQ+'ların yaşamını, bedenini ve geleceğini kendi ellerinde şekillendirmek isteyen ataerkil devlet aklıdır" dedi.
Başoğlu, genç kadınların dayatılan cinsiyetçi rolleri ve kutsal aile yapısını yerle bir edeceğini söyleyerek, örgütlü mücadeleyi kampüslerden meydanlara taşımaya devam edeceklerini vurguladı. Siyasi iktidarın üniversitelerde ve yurtlarda genç kadınlara yönelik baskıyı artırdığını belirten Başoğlu, tüm bunların kadınların yaşamına açık müdahale olduğunu savundu.
Sonuç olarak, İzmir'deki eylem, kadınların kendi bedenleri ve sağlıkları üzerindeki kararlarına sahip çıkma kararlılığını bir kez daha gösterdi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun Sağlık Bakanlığı'na yönelik eleştirileri ve talepleri, kamuoyunda geniş yankı bulmaya devam ediyor. Bu tür eylemlerin, kadınların haklarını savunma ve toplumsal farkındalık yaratma açısından önemli bir rol oynadığı söylenebilir.
