
İzmir'de Kadın Cinayetleri Alarm Veriyor! Aile Yılı mı, Mücadele Yılı mı?
İzmir'de kadın cinayetleri giderek artıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2025'in ilk 6 ayında 136 kadının öldürüldüğünü ve 145 kadının ölümünün şüpheli olduğunu açıkladı. Platform temsilcisi Tülin Osmanoğulları, bu vahim tablonun sorumlusunun siyasi iktidarın aile odaklı politikaları olduğunu vurguladı ve "Onların aile yılı, bizimse mücadele yılımız!" dedi.
Cezasızlık Kadın Cinayetlerini Körüklüyor
Osmanoğulları, kadın cinayetlerinin en büyük nedeninin cezasızlık politikaları olduğunu belirterek, faillerin işledikleri suçlardan dolayı yeterli cezayı almadıklarını ifade etti. Bu durumun, diğer potansiyel faillere cesaret verdiğini ve kadınların daha vahşice öldürülmesine yol açtığını söyledi. Osmanoğulları, Pınar Gültekin cinayetinde olduğu gibi, "canavarca hisle öldürme" kavramının yeterince dikkate alınmamasının da bu sorunu derinleştirdiğini vurguladı.
"Kadınlar artık vahşice öldürülüyor. Bunlar da tesadüf değil. Yıllar önce Pınar’ın davasında, ‘canavarca hisle öldürülmüş’ denseydi bu cinayetlerin büyük bir çoğunluğu olmayacaktı. Çünkü failler birbirinden öğreniyor."
Devlet Koruması Altındaki Kadınlar Bile Ölüyor
Osmanoğulları, ilk 6 ayda öldürülen kadınların %65'inin evlerinde, %57'sinin ise ateşli silahla öldürüldüğünü belirtti. Daha da vahim olanı ise, bu kadınların 9'unun devlet koruması altında olmasına rağmen hayatlarını kaybetmiş olmaları. Bu durum, devletin kadınları koruma konusunda yetersiz kaldığını ve mevcut mekanizmaların etkin bir şekilde işlemediğini gösteriyor.
Osmanoğulları, 6284 sayılı kanunun etkin bir şekilde uygulanması halinde kadınların hayatlarının kurtarılabileceğini, ancak uygulamada ciddi aksaklıklar yaşandığını ifade etti. Karakollarda kadınlara "Haydi evine git" denildiğini, koruma kararlarının etkin bir şekilde uygulanmadığını ve ısrarlı takiplere rağmen elektronik kelepçe takılmadığını belirtti.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak, koruma kararına rağmen kadınları koruyamayan kamu görevlileri için dava açtıklarını ve bu konuda mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı. Serpil Erfındık cinayetinde 10 yıl sonra kamu görevlilerinin ceza aldığını, Hülya Şellavcı ve Ezgi Zerkin davalarının ise devam ettiğini belirtti.
İzmir'de Durum Daha da Vahim
Osmanoğulları, İzmir'deki durumun Türkiye ortalamasına göre daha da vahim olduğunu belirterek, ilk 6 ayda 7 kadının öldürüldüğünü ve 3 kadının ölümünün şüpheli olduğunu açıkladı. Bu verilere göre, İzmir'de neredeyse 15 günde bir kadın cinayeti işleniyor. 11'inde görülecek olan Hacer Çağla davasını örnek gösteren Osmanoğulları, 15 yaşındaki bir çocuğun 167 bıçak darbesiyle öldürülmesinin eğitim sistemindeki sorunlara da dikkat çektiğini ifade etti.
Mücadele Devam Edecek
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, ekonomik sebeplerden dolayı öldürülen kadın sayısında da bir artış olduğunu belirterek, iktidarın kadınları koruyacak politikalar üretmesi gerektiğini vurguladı. Platform, eşitlikçi feminizmi savunarak, doğa, sokak hayvanları ve demokrasi gibi konularda da mücadelelerini sürdüreceklerini açıkladı.
Tülin Osmanoğulları, mevcut politikalar değişmediği müddetçe tablonun değişmeyeceğini belirterek, "Biz sokaklarda olacağız. Bu ülkedeki her türlü adaletsizlik bizi bağlıyor. Onların aile bizimse mücadele yılımız. Mücadeleyi büyütelim!" çağrısında bulundu.