
Birsen Bayraktar Cinayetinde Şok Karar! Katil Kim Çıktı?
İzmir'in Karşıyaka ilçesinde 5 yıl önce işlenen Birsen Bayraktar cinayetinde karar çıktı. 73 yaşındaki Birsen Bayraktar'ın ölümüyle ilgili yargılanan 3 sanıktan biri olan bina görevlisi, "kasten öldürme" suçundan 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Diğer 2 sanık ise beraat etti. Bu karar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Duruşmada Neler Yaşandı?
Karşıyaka 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık U.C, tutuksuz sanıklar M.C. ve H.H. ile avukatlar katıldı. Olay tarihinde binanın temizlik görevlisi olan U.C., son savunmasında masum olduğunu ve yalan ifadelere karşı kendini kanıtlamaya çalıştığını iddia etti. Suçsuz olduğunu savunan U.C., mahkemeden beraatini ve tahliyesini istedi. "Ben ne hırsızım ne de katilim. 2 çocuklu şerefli bir insanım" dedi.
Tutuksuz sanıklar da beraat talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, M.C. ve H.H'nin tüm suçlardan beraatine karar verirken, U.C.'nin nitelikli yağmadan beraatine, ancak kasten öldürme suçundan 25 yıl hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.
Olayın Geçmişi
Karşıyaka'da 14 Nisan 2020'de komşuların ihbarı üzerine olay yerine giden polis ekipleri, 73 yaşındaki Birsen Bayraktar'ın cansız bedenini bulmuştu. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, binanın kapıcısı U.C., eşi M.C. ve aynı apartmanda yaşayan H.H. gözaltına alınmış, ancak maddi delil yetersizliği nedeniyle serbest bırakılmıştı.
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, U.C. ve H.H. hakkında "kasten öldürme" ve "yağmaya teşebbüs" suçlarından müebbet ve 15 yıla kadar hapis, M.C. hakkında ise "suçluyu kayırma" suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istenmişti. İddianame kabul edilmiş ve U.C. tutuklanmıştı.
Cinayet Davasında Sonuç
Birsen Bayraktar cinayeti davasında verilen bu karar, uzun süren yargılama sürecinin ardından geldi. Sanık U.C.'nin 25 yıl hapis cezasına çarptırılması, maktulün ailesi ve sevenleri için bir nebze olsun adaletin yerini bulduğu anlamına geliyor. Ancak, diğer sanıkların beraat etmesi, davayla ilgili soru işaretlerini tam olarak ortadan kaldırmadı. Bu dava, Türkiye'deki adalet sisteminin işleyişi ve delil yetersizliği gibi konularda tartışmaları da beraberinde getirecektir.














