İzmir Barosu Başkanlığı, Mart 2025'teki protestolara katıldıkları gerekçesiyle bu sabah gözaltına alınan yurttaşlara yönelik uygulamalara sert bir tepki gösterdi. Baro, demokratik hakların kullanılmasının suç sayılamayacağını vurgulayarak, gözaltındaki tüm yurttaşların derhal serbest bırakılmasını talep etti. Bu beklenmedik gelişme, hukuk çevrelerinde ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
İzmir Barosu'ndan Sert Açıklama
İzmir Barosu, yaptığı yazılı açıklamada, sabah saatlerinde çok sayıda yurttaşın Mart ayındaki protestolarla ilgili olarak gözaltına alındığını belirtti ve duruma sert tepki gösterdi. Açıklamada, "Bugün sabah saatleri itibariyle çok sayıda yurttaşımızın Mart ayındaki protestolarla ilgili gözaltına alındığını öğrenmiş bulunmaktayız. Demokratik haklarını kullanan yurttaşlarımızın gözaltı / tutuklama uygulamalarıyla susturulmak ve sindirilmek istenmesini kabul etmiyor, gözaltındaki tüm yurttaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz. Gözaltılar derhal serbest bırakılsın!" ifadelerine yer verildi.
Demokratik Haklar Vurgusu
Baro, açıklamasında demokratik hakların önemine dikkat çekerek, ifade özgürlüğünün anayasal bir hak olduğunu vurguladı. Gözaltıların, bu temel hakların ihlali anlamına geldiğini belirten İzmir Barosu, yetkilileri sağduyuya davet etti. Baro yetkilileri, gözaltına alınan kişilerin avukatlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için gerekli tüm desteği sağlayacaklarını da ifade ettiler. Bu tür olayların, hukuk devletine olan güveni zedelediği ve toplumda tedirginlik yarattığı belirtildi.
İzmir Barosu'nun Talepleri
İzmir Barosu, açıklamasının sonunda yetkililere şu çağrıda bulundu:
- Gözaltına alınan tüm yurttaşlar derhal serbest bırakılsın.
- İfade özgürlüğüne saygı gösterilsin.
- Demokratik hakların kullanımının engellenmesine son verilsin.
Baro, bu taleplerin karşılanmaması halinde hukuki yollara başvuracaklarını da açıkladı. Bu durum, Türkiye'deki hukuk ve demokrasi tartışmalarını yeniden alevlendirecek gibi görünüyor.
İzmir Barosu'nun bu sert tepkisi, gözaltı uygulamalarının yarattığı rahatsızlığı açıkça ortaya koymaktadır. Baro'nun demokratik haklar ve ifade özgürlüğü konusundaki kararlılığı, hukuk camiasında ve kamuoyunda takdirle karşılanmaktadır. Gözaltına alınan yurttaşların serbest bırakılması ve bu tür uygulamaların son bulması için İzmir Barosu'nun başlattığı bu mücadele, önümüzdeki günlerde daha da önem kazanacaktır.
