IMF'den Şok Türkiye Enflasyon Tahmini! 2025'te Ne Bekleniyor?
Uluslararası Para Fonu (IMF),Türkiye ekonomisine dair yeni tahminlerini yayımladı. Özellikle 2025 enflasyon tahmininde yapılan sert yükseliş dikkat çekti. IMF'nin raporu, Türkiye ekonomisinin geleceğine dair önemli ipuçları sunarken, büyüme beklentilerinde de küçük bir revizeye gidildi. Peki, IMF'nin raporunda neler var? Türkiye ekonomisini neler bekliyor?
IMF'den Türkiye İçin Yeni Enflasyon ve Büyüme Tahminleri
IMF, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nda Türkiye'ye ilişkin beklentilerini güncelledi. En dikkat çekici değişiklik, 2025 yılı için enflasyon tahmininde yaşandı. Daha önce yüzde 24 olarak öngörülen enflasyon tahmini, yüzde 35,9'a yükseltildi. Bu, 11,9 puanlık önemli bir artış anlamına geliyor. Büyüme beklentisi ise yüzde 2,6'dan yüzde 2,7'ye çıkarıldı. 2026 büyüme tahmini ise yüzde 3,2 seviyesinde sabit tutuldu.
Raporda yer alan diğer önemli detaylar ise şöyle:
- 2026 için enflasyon beklentisi: yüzde 22,8
- 2025 işsizlik tahmini: yüzde 9,4
- 2026 işsizlik tahmini: yüzde 9,2
- Cari açığın GSYH'ya oranı (her iki yıl için): eksi yüzde 1,2
Küresel Ekonomiye Dair Uyarılar
IMF raporunda küresel ekonomi için de uyarılarda bulunuldu. Küresel ekonominin "kritik bir eşikte" olduğu belirtilirken, büyük politika değişikliklerinin küresel ticaret sistemini yeniden şekillendirdiği vurgulandı. Özellikle ABD tarifelerinin yarattığı belirsizlik ortamına dikkat çekildi. 2025 küresel büyüme beklentisi yüzde 3,3'ten yüzde 2,8'e, 2026 beklentisi ise yüzde 3,3'ten yüzde 3'e indirildi.
ABD büyüme tahmini bu yıl için yüzde 2,7'den yüzde 1,8'e, 2026 tahmini ise yüzde 2,1'den yüzde 1,7'ye çekildi. Euro Bölgesi büyüme öngörüsü yüzde 1'den yüzde 0,8'e, 2026 öngörüsü yüzde 1,4'ten 1,2'ye revize edildi. Raporda, Çin ekonomisine ilişkin büyüme beklentisi bu yıl için yüzde 4,6'dan yüzde 4'e indirildi. Gelecek yıl içinse yüzde 4,5'lik büyüme beklentisi yine yüzde 4'e düşürüldü.
Enflasyon, bir ülkenin ekonomisi için hayati bir göstergedir ve genellikle mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki genel artış oranını ifade eder. Yüksek enflasyon, tüketicilerin satın alma gücünü azaltır ve işletmelerin maliyetlerini artırır. Bu durum, ekonomik istikrarsızlığa yol açabilir ve yatırım kararlarını olumsuz etkileyebilir. Merkez bankaları, genellikle enflasyonu kontrol altında tutmak için para politikalarını kullanır. Faiz oranlarını artırarak veya para arzını kısarak enflasyonu düşürmeye çalışırlar.
Öte yandan, deflasyon olarak bilinen fiyatlardaki genel düşüş de ekonomik sorunlara neden olabilir. Deflasyon, tüketicilerin harcamalarını ertelemelerine ve işletmelerin yatırımlarını azaltmalarına yol açabilir, bu da ekonomik büyümeyi yavaşlatır. Bu nedenle, çoğu ülke istikrarlı ve düşük bir enflasyon oranını hedeflemektedir.
IMF'nin Türkiye için 2025 enflasyon tahminini yükseltmesi, ekonomi çevrelerinde tedirginlik yarattı. Bu durum, Türkiye'nin ekonomik görünümüne dair endişeleri artırırken, hükümetin enflasyonla mücadele politikalarının daha da önem kazanmasına neden oldu. Önümüzdeki dönemde, enflasyonu düşürmeye yönelik adımların atılması ve ekonomik istikrarın sağlanması, Türkiye ekonomisi için kritik önem taşıyacak.
