Nazım Hikmet'in "Dünyayı verelim çocuklara" dizeleri, içimizde bir umut tomurcuğu yeşertiyor. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda bir kez daha anladık ki, çocuklarımız çok kıymetli. Onlara güzel bir dünya bırakabilmek için, içimizdeki çocuğu yaşatmalı ve onların hayallerine sahip çıkmalıyız.
Çocuk Olmak: Hayallerle Yaşamak
Çocuklar, dünyaya en çok yakışan varlıklar. Saf ve çıkarsız sevgileriyle, içtenlikleriyle bize örnek oluyorlar. Peki, neden "çocuk işte" deriz? Belki açık sözlü oldukları için, belki hissettiklerini saklamadıkları için, belki de hayalleri olduğu için... Yaş aldıkça, mantığa tutsak olur, içimizdeki çocuğa yabancılaşırız.
Bir çocuk için en değerli şey hayalleridir. Hayalleri var oldukça çocuktur ve hayalleriyle kendini gerçekleştirir. Hayal kuran çocuklara gerçeği dayatmak, onlara verilecek en büyük zarar olur. Bırakın hayal etsinler! "Ben uçuyorum" dediğinde gülmeyin, "Deniz gökkuşağı renginde" dediğinde itiraz etmeyin. Onların dünyasında her şey mümkün!
Teknoloji Çağında Çocuk Olmak
Günümüzde en büyük tehlike, gelişen teknoloji ile birlikte robotlaşan insanlar haline gelmemiz. Geçmişte sokaklarda taşla toprakla oynayan, hayal kuran çocuklardık. Saç fırçasını mikrofon yapar şarkı söylerdik, bir bez parçasını sarıp sarmalayıp bebek yapardık. Şimdi ise oyuncaklar bile o kadar ayrıntılı ki, çocuğun hayal gücünü kullanabileceği bir alan kalmadı.
Duyguyu hissetmeyi, hayal kurmayı kaybettik. Çocukluğumuzu, o zamanki heyecanlarımızı unuttuk. Bırakın çocuklar hayal kursun, bırakın onların dünyasında denizler gökkuşağı gibi renkli, insanlar gökyüzünde uçabilsin. Bizlerin ayağı yere basıyor da ne oluyor? Her şey mantıkla, hep gerçekçi oluyoruz da ne faydası var bizlere?
İçimizdeki Çocuğa Dönüş
En son ne zaman hayal kurdunuz? Bir yere gitmeyi, bir şeyi yapmayı ne zaman hayal ettiniz? Gerek yok, nereyi merak ediyorsan bas bir tuşla açılsın video da izle gör. Temas yok, hissetmek yok, tüket hemen ve bitti... Vakit kaybetmeden içimizdeki çocuğu bulup ona sımsıkı sarılalım ve çocuklarımızın geleceğimiz olduğunu hatırlayalım.
Hayal kurmaktan korkmayalım, çok da gerçekçi olmaya gerek yok. Ne demiş şair Nazım Hikmet; "Alt tarafı; Bir çiçek koklayıp, Bir hayvan sahiplenip; Birkaç insan tanıyıp, Sevip gidecektik bu dünyadan. Nasıl kötü bir zamana denk geldi, Ömrümüz…" Güzel günlerde görüşmek üzere…