
Güllaç Tarifi: Osmanlı'dan Günümüze Ramazan Lezzeti!
Ramazan ayının vazgeçilmezi, hafif ve lezzetli güllaç, yüzyıllardır Türk mutfağının en özel tatlılarından biri olmuştur. İncecik nişasta yapraklarının sütle buluşmasıyla ortaya çıkan bu eşsiz lezzet, sadece bir tatlı olmanın ötesinde, paylaşımın, bereketin ve Ramazan kültürünün sembolüdür. Osmanlı saray mutfaklarından günümüze kadar ulaşan güllaç, her yudumda geçmişi ve bugünü bir araya getirir. Peki, bu geleneksel lezzeti evde nasıl hazırlayabiliriz? İşte, hakiki güllaç tarifi!
Güllaç Yapımı İçin Gerekli Malzemeler
Güllaç yapımı için ihtiyacınız olan malzemeler oldukça basit ve kolayca bulunabilir:
- 400 gram güllaç yaprağı
- 2 litre süt
- 2 su bardağı toz şeker
- 1 tatlı kaşığı gül suyu (isteğe bağlı)
- 200 gram ceviz içi
- 1 adet nar (isteğe bağlı)
Adım Adım Güllaç Tarifi
Güllaç yapımı, dikkat ve özen gerektiren bir süreç olsa da, sonuçta elde edeceğiniz lezzet tüm yorgunluğunuza değecektir. İşte adım adım güllaç yapımı:
- Süt ve şekeri bir tencerede kaynatın. Şeker eriyene kadar karıştırın. Kaynamaya başlayınca ocaktan alın ve ılımaya bırakın. İçine gül suyunu ekleyin (isteğe bağlı).
- Güllaç yapraklarını teker teker ılık süte batırın. Yapraklar yumuşayınca, kullanacağınız tepsiye serin. Tepsinin tabanına iki kepçe sütlü karışımdan dökerek başlayın.
- Yaprakların yarısını bu şekilde tepsiye dizdikten sonra, üzerine dövülmüş ceviz içini serpiştirin.
- Kalan güllaç yapraklarını da aynı şekilde süte batırıp tepsiye dizin.
- Kalan sütü güllacın üzerine gezdirin. Güllacın tüm yüzeyinin sütle ıslandığından emin olun.
- Tepsiyi streç filmle kapatın ve buzdolabında en az 4 saat, tercihen bir gece bekletin.
Servis Önerileri
Güllaç, buzdolabında dinlendikten sonra servise hazırdır. İşte birkaç servis önerisi:
- Güllacı dilimleyerek servis yapın.
- Üzerini nar taneleri ve dövülmüş cevizle süsleyin.
- Dilerseniz üzerine bir miktar daha soğuk süt gezdirebilirsiniz.
- Yanında bir top vanilyalı dondurma ile servis ederek lezzetini zenginleştirebilirsiniz.
Güllaç, sadece bir tatlı değil, aynı zamanda bir gelenektir. Ramazan sofralarının vazgeçilmezi olan bu eşsiz lezzeti sevdiklerinizle paylaşarak, bu geleneği yaşatabilirsiniz. Afiyet olsun!














