İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan protestolarda tutuklanan üniversite öğrencisi Temmuz Akyol'un babası Musa Akyol, oğlunun gözaltı sürecinde yaşadıklarını ve cezaevindeki koşulları anlattı. Oğlunun gözaltında şiddet gördüğünü, gözlüğüne 10 gün sonra kavuşabildiğini ve bir süre cinayet koğuşunda kaldığını belirten Akyol, yaşananlara tepki gösterdi.
Gözaltında Şiddet İddiası ve Zorlu Süreç
Musa Akyol, oğlunun 23 Mart Pazar akşamı gözaltına alındığını ve kendilerine ilk bilginin yaklaşık 20 saat sonra ulaştığını ifade etti. Bu süre zarfında telefonla ulaşamadıklarını ve çeşitli yollarla Gayrettepe'de olduğunu öğrendiklerini söyledi. Oğlunun gözaltına alınırken gözlüğünün düştüğünü ve polis memurlarının gözlüğü almasına izin vermediğini belirten Akyol, bu sırada fiziksel şiddet uygulandığını öne sürdü. Akyol, "Bütün çocuklara olmuş bu. Bu 301 çocuğumuz ya da adli kontrol şartıyla serbest bırakılan çocuklarımızın hepsine polis tarafından şiddet uygulanmış." dedi.
Gözlüğünün olmaması nedeniyle oğlunun baş ağrısı çektiğini ve Denizli'den yeni gönderdikleri gözlüğün ancak 10 gün sonra kendisine ulaşabildiğini kaydeden Musa Akyol, çocuklarını bayramın ikinci günü ise ilk defa açık görüşte görebildikleri belirtti. Akyol, "Metris'teyken yine öğrencilerle beraber kalıyorlardı ama Silivri'ye nakledildiği zaman cinayet koğuşunda kalıyordu. İki gün falan cinayet koğuşunda kaldı. Tabi tedirginliği vardı." diye konuştu.
Cezaevinde Yaşananlar ve Sınav Telaşı
Temmuz Akyol'un ilk olarak Metris Cezaevi'ne nakledildiğini ve orada diğer öğrencilerle birlikte kaldığını belirten Musa Akyol, Silivri Cezaevi'ne nakilden sonra oğlunun iki gün boyunca cinayet koğuşunda kaldığını açıkladı. Akyol, koğuştaki diğer tutukluların oğluna yardımcı olduğunu ancak ortamın çocukları için uygun olmadığını vurguladı.
Akyol, cezaevi yetkililerinin, Temmuz Akyol'un ders notlarını ileteceklerini bildirdiklerini ve oğlunun gelecek hafta sınavlara girebilme sürecine odaklandığını söyledi. Üniversiteyle görüşerek oğlunun sınavlara katılımı konusunda bilgi almayı planladıklarını da belirtti.
"Hırsızlık Yapan Bırakılıyor Ama Bizim Çocuklarımız İçeride"
Musa Akyol, kendisinin de sağlıkçı olduğuna değinerek, "Yıllardır 'sağlıkta şiddete hayır' diye bağırıyoruz. Hastanelerde geliyorlar, hekimleri, sağlık çalışanlarını bıçaklayıp darbediyorlar. O suçu işleyenler adli kontrol şartıyla emniyetten bırakılıyor. Kız arkadaşını taciz edenler, darp edenler bırakılıyor. Hırsızlık yapan, dolandırıcılık yapanlar bırakılıyor ama bizim çocuklarımız hiçbir şey yapmadı. Gerçekten bundan dolayı çok kızgınım." diyerek tepki gösterdi.
Oğlu Temmuz Akyol ile konuşmasında kendisine "Baba hiç pişman değilim" dediğini aktaran Musa Akyol, şu ifadeleri kullandı: "Onlar da dışarıdaki insanların desteğine ihtiyaç duyuyorlar. Görüştüğüm her zaman diyorum ki 'Dışarıda insanlar sizlere destek veriyor. Morallerinizi hiç bozmayın. Kendinizi yalnız hissetmeyin' diye her zaman söylüyorum."
Akyol, çocuklarının yüz kızartıcı bir suç işlemediğini, sadece demokratik haklarını kullandıklarını belirterek, "Bütün konuştuğumuz, bir araya geldiğimiz bu gençlerin annesi babası aynı şeyi ifade ediyor: 'Biz çocuklarımızla gurur duyuyoruz'" dedi.
Olayın ardından baba Musa Akyol'un açıklamaları, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Gözaltı sürecindeki şiddet iddiaları ve öğrencilerin cezaevindeki koşulları, tartışmaları alevlendirdi. Yetkililerin bu iddialara nasıl bir yanıt vereceği ve öğrencilerin durumuyla ilgili nasıl bir adım atacağı merakla bekleniyor.