Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın tartışma yaratan açıklaması, "Boykot çağrısı yapanlara karşı ticaretinde maddi kaybı olan tazminat davası açılabilir" sözleriyle yankı uyandırdı. Bu açıklama, market alışverişlerimizi adeta bir hukuk sınavına dönüştürebilir mi? Gofret almamak bile dava sebebi mi? İşte detaylar...
## Gofret Almamak Suç mu? Boykotun Hukuki Sınırları
Diyelim ki, o çok sevdiğiniz gofreti bilinçli olarak almadınız. Ertesi gün kapınızda markanın hukuk ekibi belirirse şaşırmayın! "Sayın hakim, müvekkilimin gofretini bilinçli olarak yemeyen bu vatandaş, şirketin itibarını zedeledi. Çikolatalı ürünlerimizin cirosu düştü. Tazminat talep ediyoruz!" gibi bir senaryo artık uzak bir ihtimal değil. Hatta boykot çağrısı yapmasanız bile, "Bu gofretin tadı eskisi gibi değil" demeniz bile başınıza iş açabilir. Gıda mühendislerinden oluşan bir bilirkişi heyeti damak zevkinizi sorgulamaya gelebilir! Market raflarında gezinirken, "Dikkat! Bu ürünü satın almazsanız 5846 sayılı Gofreti sevme yasası gereği yargılanabilirsiniz" anonsunu duyabilirsiniz.
## Konser Boykotu ve Komşu İhbar Hattı
Yandaş bir organizasyonun düzenlediği konsere gitmemek de artık riskli. Polis drone'ları o gece evinizde ışık yanıp yanmadığını tespit edebilir. Komşu ihbar hattı devreye girebilir: "Sayın yetkili, 3 numaralı daire malum sanatçıyı çok sevmesine ve daha önce konsere gideceğini beyan etmesine rağmen, boykot çağrılarına uyduğundan evinden hiç dışarı çıkmamıştır. Ama penceresinden 'Hak, hukuk, adalet' ve 'Yurtta Barış' gibi pankartları sarkıtmasını bilmiştir." Mahkeme yolları ardına kadar açılabilir. Belki de malum partinin ilk kongresinde 'alkışçı' olarak görev almanız bile istenebilir!
## Temizlik Bezinden Çaya: Boykotun Cezası Ağır mı?
Peki ya boykot listesindeki temizlik bezini almayıp rakip firmanın ürününü kullanırsanız? Koku timi kapınıza dayanabilir! "Bu banyo neden bizim bezler gibi kokmuyor? Şüpheli bir lavanta esintisi var. Bizde lavantalı ürün yok! Tez derdest edile!" Çay markası mı boykot ettiniz? Bak bunun cezası en fenası olabilir. Çay Denetleme Kurulu çaydanlığınıza el koyup tortu analizi yapar ve sonuçtan memnun kalmazsa vay halinize. Çaysız Vatandaşlık statüsüne geçebilirsiniz. Size artık misafirlikte bile çay haram! Gereği düşünüldü: "Ömür boyu duru su (çaysız çay) içmesine…"
Bizler, demokratik haklarımıza, laik düzene, özgürlüklerimize, hukuk sistemine ve adalete saplanan hançerleri bu ülkenin sırtından çıkarıp atmaya çalışan bir halkız. Elimizde ne silah var, ne pala, ne bomba… Olsa da karıncaya zarar vermeyecek insanlarız. Elimizde, saydıklarımdan daha da büyük bir savunma ve hak arama refleksimiz var: Ekonomik boykot! Ve bunu sonuna kadar kullanmak da hakkımız… Ama gel gör ki bu bile, yani tüketim tercihlerimiz bile adli bir vakaya dönüşme tehlikesinde. Market fişimiz "Vatansever Tüketici Veritabanı"na işlenebilir. Artık her alışveriş bir 'vatana sadakat testi'. "Acaba bu alışveriş fişi, bir gün savcılık ifadem olur mu?" endişesi taşıyacağımız günlere geldik. Ancak umutsuzluğa kapılmaya gerek yok. Çünkü: "Niyet hayır, akıbet hayır." Unutmayalım ki, "Boykot, Anayasa’nın düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile toplantı gösteri yürüyüşü hakkı kapsamında değerlendirilebilecek bir protesto biçimidir. Anayasamızın 25., 26. ve 34. maddeleriyle güvence altına alınmıştır." Bu nedenle, tüketici olarak haklarımızın bilincinde olmalı ve yasal sınırlar çerçevesinde boykot hakkımızı kullanmaktan çekinmemeliyiz.
