29 Nisan 2025 Salı

Gençler Şaşırtıyor: Hem Okuyorlar Hem de Yazıyorlar!

Gençlerin kitap okuma alışkanlığına dair şaşırtıcı bir gözlem, iletişim profesörü Haluk Şahin'i tekrar düşünmeye sevk etti. "Ekran bağımlısı" olarak nitelendirilen yeni neslin aslında kitaplara olan ilgisi, hem okuma hem de yazma eylemlerinde kendini gösteriyor. Bu durum, gençlerin sadece dijital dünyada değil, aynı zamanda geleneksel medyada da aktif olduklarını ortaya koyuyor.

Gençlerin Beklenmedik Direnişi

19 Mart darbesi sonrasında gençlerin sokaklara dökülerek özgürlük ve adalet sloganları atması, onları "ekran baykuşları" olarak görenleri şaşırtmıştı. Şimdi ise, kitap fuarlarında genç yazarların kitaplarını imzalatmak için saatlerce bekleyen gençlerin varlığı, bir başka şaşkınlık yaratıyor. Bu durum, gençlerin sadece tüketici değil, aynı zamanda üretici olduklarını da gösteriyor.

Haluk Şahin'in gözlemlerine göre, gençler ideolojilerden ziyade temel ilkelere önem veriyorlar. Haksızlığa karşı duruyor ve kendilerini kandırmaya çalışanlara tepki gösteriyorlar. Dört olası Cumhurbaşkanı adayından üçünün hapiste olmasına rağmen, sistemin adına demokrasi denmesine karşı çıkıyorlar. Bu durum, gençlerin politik bilinç düzeylerinin yüksek olduğunu gösteriyor.

Kitaplar Ölmedi, Gençlerle Yaşıyor!

Üsküdar Kitap Günleri'nde yaşanan bir olay, kitapların hala canlı olduğunu ve gençlerin ilgisini çektiğini kanıtlıyor. Genç yazarların kitaplarını imzalatmak için uzun kuyruklar oluşturan gençler, kitaplara olan tutkularını gösteriyorlar. Bu kitapların içerikleri genellikle 500-600 sayfalık romanlardan oluşuyor ve baskıları 50 bini aşıyor. Bu durum, kitapların hala popüler bir eğlence ve bilgi kaynağı olduğunu gösteriyor.

Haluk Şahin'in daha önce kitapların müzelik olduğunu ve ekran bağımlısı yeni kuşaklar için kağıt-mürekkep kitabın işe yaramaz bir nesne olduğunu iddia etmesine rağmen, gençlerin kitaplara olan ilgisi bu görüşü çürütüyor. Gençler, kitapsız yaşayamayacaklarını söylüyorlar ve bu durum, iletişim profesörünü olayın sosyolojik ve psikolojik boyutlarını incelemeye sevk ediyor.

Olayın sosyolojik boyutlarına bakıldığında, bir tarikat ya da din bağlantısı olmadığı görülüyor. Konunun Youtube, yapay zeka gibi teknolojik yanları olabilir. Psikolojik boyutlarına gelince, gençler bu "mevta" kitapları okuyarak hangi duygusal gereksinimlerini karşılıyorlar? Hayatlarının hangi eksiğini onlarla kapatıyorlar? Bu sorular, gençlerin kitaplara olan ilgisinin altında yatan nedenleri anlamaya yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, gençlerin kitap okuma ve yazma eylemlerine olan ilgisi, onların sadece dijital dünyada değil, aynı zamanda geleneksel medyada da aktif olduklarını gösteriyor. Bu durum, gençlerin politik bilinç düzeylerinin yüksek olduğunu ve haksızlığa karşı durduklarını da ortaya koyuyor. Gençlerin kitaplara olan ilgisi, iletişim profesörü Haluk Şahin'i tekrar düşünmeye sevk ediyor ve olayın sosyolojik ve psikolojik boyutlarını incelemeye teşvik ediyor.

İlgili Haberler