Fransa'da Hükümet Şoku! Macron'un Krizi Büyüyor Mu?
İzmir Ege Haberleri

Fransa'da Hükümet Şoku! Macron'un Krizi Büyüyor Mu?


07 October 20255 dk okuma5 görüntülenmeSon güncelleme: 07 October 2025

Fransa siyaset sahnesi, beklenmedik bir gelişmeyle sarsıldı. Başbakan Sébastien Lecornu'nun, kabinesini açıkladıktan sadece 24 saat sonra istifa etmesi, ülkeyi yeniden siyasi bir belirsizliğe sürükledi. Bu ani istifa, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un karşı karşıya olduğu yönetim krizini daha da derinleştirecek gibi görünüyor.

Fransa'da Kısa Ömürlü Hükümet Şoku

Fransa, Beşinci Cumhuriyet tarihinin en kısa ömürlü hükümetine tanıklık etti. Başbakan Sébastien Lecornu, 5 Ekim Pazar akşamı saat 20.00'de kabinesini açıklamasının ardından, ertesi gün istifasını sundu. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Lecornu'ya "ülke için bir eylem ve istikrar platformu belirlemek üzere nihai müzakereler" için 48 saat süre verdi. Ancak bu süre zarfında herhangi bir sonuç alınamadı ve hükümet sadece 14 saat dayanabildi.

Sosyalist Parti (PS) milletvekili Boris Vallaud, bu duruma tepki göstererek, "Sébastien Lecornu'ya verilen 48 saatlik görev de kafalarda soru işareti bırakıyor. 27 günde yapamadığını 48 saatte ne yapacak?" sorusuyla Macron hükümetindeki belirsizliği eleştirdi.

Macron'un Stratejisi Çöktü Mü?

Lecornu, Eylül 2025'in ilk haftasında, François Bayrou'nun güvenoyu alamayıp istifa etmesinin ardından başbakanlığa getirilmişti. Ancak sağ ve merkez çevreler, atamanın hemen ardından tepki gösterdi. Lecornu, daha önce Savunma Bakanı olarak görev yapmış, Macron'a yakın bir teknokrat olarak biliniyordu. Bayrou'nun ardından onun seçilmesi, Elysee'nin sağla yakınlaşma politikasının devamıydı. Fakat kabinenin açıklanmasıyla birlikte bu strateji tamamen çöktü.

İstifasını duyururken Lecornu, "ülkenin istikrarı için gerekli koşulların bulunmadığını" belirtti. Elysee kaynakları, istifanın Cumhuriyetçilerle kurulan ittifakın dağılmasından kaynaklandığını söyledi.

Halkın Tepkisi ve Olası Senaryolar

6 Ekim akşamı açıklanan BFMTV–Elabe anketine göre Fransızların %75'i Lecornu'nun istifasını "haklı" buluyor. Macron'un seçmenleri arasında bile bu oran %69. Halkın çoğu, erken bir seçimin "hiçbir şeyi değiştirmeyeceğine" inanıyor. Bu tablo, Fransa'daki temsil krizinin derinliğini gösteriyor. Ne sağda ne solda istikrarlı bir çoğunluk kurulabiliyor; Elysee ise artık yalnızca günü kurtarmaya çalışıyor.

Macron'un önünde üç seçenek bulunuyor:

  • Erken seçim
  • Sağ ya da sol ile zoraki bir koalisyon
  • Anayasal reform girişimi

Ancak hangi yol seçilirse seçilsin, Fransa artık mevcut sistemin sınırları içinde kalamayacak gibi görünüyor.

"Cumhuriyet Çarpıtıldı" İddiası

İstifanın ardından sol partiler, Macron yönetimini "rejimi çökertmekle" suçladı. Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) lideri Jean-Luc Mélenchon, yayımladığı açıklamada Fransa'nın "Beşinci Cumhuriyet tarihinde eşi görülmemiş bir döneme" girdiğini belirtti: "Cumhurbaşkanı, sonuçlarını üstlenmeye yanaşmadığı erken seçimleri bizzat ilan etti. O andan itibaren Cumhuriyet de demokrasi de çarpıtılmıştır. Halkın iradesi yok sayıldıkça, ülke bir başkanlık monarşisine sürükleniyor."

Fransa'daki bu siyasi kriz, ülkenin geleceği açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Macron'un liderliği sorgulanırken, ülkenin nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor. Siyasi analistler, bu durumun Avrupa Birliği'ni de etkileyebileceği görüşünde birleşiyor.