Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın geçmişte zehirlendiği yönündeki açıklamaları gündeme bomba gibi düşerken, CHP'den sert bir tepki geldi. CHP İçişlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, Fidan'ın açıklamalarını "devlet ciddiyetini zedeleyen stratejik bir algı operasyonu" olarak nitelendirdi.
CHP'den Fidan'a Sert Eleştiri: Mağduriyet mi Kahramanlık mı?
Murat Bakan, yaptığı açıklamada, "Türkiye Cumhuriyeti’nin en stratejik kurumlarından birinin başında yıllarca görev yapmış bir ismin, yıllar sonra, herhangi bir delil ya da adli süreç sunmaksızın böyle bir açıklama yapması, devlet aklıyla bağdaşmadığı gibi, kamuoyunu yönlendirmeye dönük siyasi ve diplomatik bir hamle olarak okunmalı" ifadelerini kullandı. Bakan, Fidan'ın bu açıklamayı, "görevdeyken zehirlenmesine rağmen direnen, tehdit altındayken devleti için görevini sürdüren" bir lider imajı yaratma çabası olarak değerlendirdi. Bu durumun, gelecekte daha üst düzey pozisyonlara zemin hazırlama ve siyasi meşruiyet inşa etme girişimi olduğunu savundu.
Bakan, Fidan'ın MİT Başkanlığı döneminde yaşanan terör saldırılarına da dikkat çekerek, "MİT tarihinin en uzun süre görev yapan başkanlarından biri olmasına rağmen, görevi süresince Türkiye çok sayıda kanlı terör saldırılarına uğradı" dedi. Bu saldırılar arasında Reyhanlı, Suruç, Ankara Garı, Sultanahmet, İstiklal, Ankara, Gaziantep, Kayseri ve Reina katliamları ile 15 Temmuz Darbe Girişimi'ni saydı.
İstihbarat Zafiyeti mi, Algı Operasyonu mu?
Bakan, istihbarat yapılanmasındaki hiyerarşi gereği MİT'in diğer güvenlik birimlerini koordine ettiğini ve en yüksek yasal yetkiye sahip olduğunu vurgulayarak, yaşanan her olayda nihai sorumluluğun en tepede olduğunu belirtti. Özellikle 15 Temmuz gibi tarihi bir travmada istihbarat eksikliği ve gerekli tedbirlerin alınmaması, Fidan'ın görev süresinin başarı değil, zaaflarla dolu olduğunu gösterdiğini iddia etti.
Bakan, Hakan Fidan'ın iddiasında herhangi bir tıbbi rapor, soruşturma ya da fail hakkında bilgi olmamasına dikkat çekerek, bu haliyle açıklamanın yalnızca bir siyasi kurguya dayandığını savundu. Gerçek bir istihbarat saldırısının nasıl ortaya çıkarılması gerektiğine dair Aleksandr Litvinenko örneğini veren Bakan, Litvinenko olayında İngiliz otoritelerinin kapsamlı bir inceleme yürüttüğünü ve suikastın Rus devleti tarafından organize edildiğine dair belgeler sunduğunu hatırlattı.
Devlet Ciddiyeti ve Kurumsal Güvenlik Vurgusu
Murat Bakan, Fidan'ın açıklamasının MİT'in kurumsal sorumluluğunu ve geçmişteki ağır istihbarat zafiyetlerini örtmeye hizmet ettiğini öne sürdü. "Devlet ciddiyeti, geçmişin başarısızlıklarını örtmek yerine, onlarla yüzleşmeyi gerektirir" diyen Bakan, MİT'in itibarı üzerinden siyasi hamle yapılmasını, kamuoyunun manipüle edilmesini ve devlete olan güvenin zedelenmesini kabul edilemez bulduklarını ifade etti.
Sonuç olarak, Hakan Fidan'ın zehirlenme iddiası, siyasi arenada yankı uyandırmaya devam ediyor. CHP'nin sert tepkisi ve "algı operasyonu" suçlaması, olayın daha da derinleşmesine neden olabilir. Önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili yeni gelişmelerin yaşanması bekleniyor.
