
Dijital Bağımlılık Alarm Veriyor! Sağlığımızı Nasıl Tehdit Ediyor?
Türkiye'de internet ve sosyal medya kullanımının hızla artmasıyla birlikte, uzmanlar dijital bağımlılığın bir halk sağlığı sorunu haline geldiği konusunda uyarıyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç ve Uzman Klinik Psikolog Pınar Aytaçlar, ekran başında geçirilen sürenin ve sosyal medya kullanımının yol açabileceği ciddi sağlık sorunlarına dikkat çekiyor.
Tehlike Sınırı: 4 Saat
Prof. Dr. Oğuz Kılınç, özellikle gece yatmadan önce telefonla vakit geçirmenin masum bir alışkanlık olmadığını vurguluyor. Yatakta telefonla uyumanın ve sürekli bildirimleri kontrol etmenin uyku kalitesini düşürdüğünü belirten Kılınç, ekran süresinin sınırlandırılması gerektiğini söylüyor. "Dört saatten uzun süre sosyal medyada ve ekran başında vakit geçirmek, sağlığımız açısından tehlikeli" diyen Kılınç, sosyal medya molaları verilmesi, masa başında egzersiz yapılması ve uykudan en az yarım saat önce ekranlardan uzak durulması gerektiğini ifade ediyor.
İdeal bir ekran süresi belirlemek zordur çünkü bu, kişinin yaşına, yaşam tarzına, işine ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir. Ancak, genel olarak kabul gören bazı öneriler şunlardır:
- Çocuklar (2-5 yaş): Günde 1 saatten az, kaliteli ve eğitici içeriklerle sınırlı.
- Çocuklar (6-12 yaş): Ebeveyn kontrolünde, ödev ve okul aktiviteleri dışında günde 1-2 saat.
- Ergenler (13-18 yaş): Ebeveynlerle birlikte belirlenen, uyku düzenini ve fiziksel aktiviteyi etkilemeyen makul bir süre.
- Yetişkinler: İş ve diğer zorunluluklar dışında, mümkün olduğunca az. Hobiler, sosyal aktiviteler ve fiziksel egzersizlere daha fazla zaman ayırmak önemlidir.
Fiziksel ve Ruhsal Sonuçlar
Ekran bağımlılığının sadece ruhsal değil, fiziksel bir tehdit de oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Kılınç, uyku kalitesinin düşmesiyle birlikte kalp ve damar sağlığının olumsuz etkilendiğini, hareketsizliğin ise obezite, damar sertliği ve hatta ölümcül akciğer pıhtılarına yol açabileceğini söylüyor. Ayrıca, uzun süre ekrana maruz kalmanın kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarını tetiklediğini, yanlış oturuş düzeninin ise skolyoz ve bileklerde sinir sıkışmalarına neden olabileceğini ifade ediyor.
İEÜ Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Pınar Aytaçlar ise sosyal medya bağımlılığının depresyon ve kaygı ile ilişkili olduğunu vurguluyor. Aytaçlar, araştırmaların depresyon ve kaygı düzeylerinin sosyal medya kullanımını etkileyebildiğini, aynı zamanda yoğun sosyal medya kullanımının da depresyon ve kaygı düzeyini artırabildiğini gösterdiğini belirtiyor. "Kişiler, 'bir şeyleri kaçırma korkusu' nedeniyle sürekli telefonlarına yöneliyor ve birbirleriyle iletişim halinde kalmaya çalışıyor" diyen Aytaçlar, bu durumun özellikle kadınlarda ve kolektivist toplumlarda daha yaygın olduğunu ifade ediyor.
Dijital Dünyada Bağımlılıktan Korunma Yolları
- Bilinçli Kullanım: Ekran sürenizi takip edin ve sınırlandırmaya çalışın.
- Sosyal Medya Molaları: Belirli aralıklarla sosyal medyadan uzaklaşın.
- Fiziksel Aktivite: Masa başında egzersizler yapın ve düzenli olarak spor yapın.
- Uyku Hijyeni: Uykudan en az yarım saat önce ekranlardan uzak durun.
- Hobi Edinin: Ekran dışında keyif alacağınız aktiviteler bulun.
- Sosyal İlişkiler: Gerçek hayattaki sosyal ilişkilerinizi güçlendirin.
- Profesyonel Yardım: Bağımlılık belirtileri gösteriyorsanız, bir uzmana başvurun.
Dijital bağımlılık, günümüzün önemli bir sorunu haline gelmiştir ve bireylerin hem fiziksel hem de ruhsal sağlığını olumsuz etkilemektedir. Uzmanların uyarılarını dikkate alarak, bilinçli internet ve sosyal medya kullanımıyla bu bağımlılığın önüne geçmek ve sağlıklı bir yaşam sürmek mümkündür. Unutmayın, dijital dünya hayatımızı kolaylaştırmalı, hayatımızın kontrolünü ele geçirmemelidir.