İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret ederek gündeme bomba gibi düştü. Dervişoğlu'nun ziyareti sonrası yaptığı açıklamalar, siyasi kulislerde büyük yankı uyandırdı. Peki, bu ziyaretin ardındaki gerçekler neler ve Dervişoğlu ne gibi mesajlar verdi?
Dervişoğlu'ndan Kritik Ziyaret: İmamoğlu'na Destek Mesajı
Müsavat Dervişoğlu, beraberindeki heyetle birlikte Silivri'ye giderek hem Ekrem İmamoğlu'nu hem de Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ı ziyaret etti. Ziyaretin ardından kameraların karşısına geçen Dervişoğlu, çarpıcı açıklamalarda bulundu. "Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olmasaydı, ne Silivri'de tutuklu olurdu ne de diplomasını iptal edecek aymazlık yaşanırdı," diyen Dervişoğlu, İmamoğlu'nun siyasi bir operasyonun kurbanı olduğunu savundu.
Dervişoğlu'nun açıklamaları şu şekilde devam etti:
"Silivri'de rehin alınmış durumdadır Ekrem Bey’i ziyaret ettim. Açık ve net olarak söylüyorum, sadece siyasi gerekçelerle planlanmış operasyonların kurbanı olarak içeride yatıyor."
Dervişoğlu, Ümit Özdağ'ın da benzer şekilde siyasi mücadelesi nedeniyle Silivri'de bulunduğunu ve haklarının takipçisi olacaklarını belirtti. Bu ziyaret, İYİ Parti'nin İmamoğlu'na ve Özdağ'a verdiği açık bir destek mesajı olarak yorumlandı.
"Silivri, Tek Adamlığın Sembolü"
Dervişoğlu, Silivri Cezaevi'ni Bastille Hapishanesi'ne benzeterek dikkatleri çekti. Fransız İhtilali'nin sembolü olan Bastille'in, monarşinin yıkılışının öncüsü olduğunu hatırlatan Dervişoğlu, Silivri'nin de günümüzde tek adamlığın ve otokrasinin sembolü haline geldiğini ifade etti. Bu benzetme, Dervişoğlu'nun mevcut siyasi iktidara yönelik eleştirilerini daha da belirginleştirdi.
Dervişoğlu'nun bu konudaki sözleri şöyle:
"Bugün Silivri’de inşa edilmiş düzeni Bastille Hapishanesi’ne benzetiyorum. Bastille Hapishanesi nasıl o zamanlar monarşinin sembolüyse o dönemlerde bugün de Silivri tek adamlığın ve otokrasinin sembolü haline dönüşmüştür."
Dervişoğlu, demokrasiye, hukuka ve adalete inanan insanların bu durumu kabullenmesinin mümkün olmadığını vurgulayarak, her otokrasinin bir sonu olacağını ve bu günlerin de mutlaka sona ereceğini sözlerine ekledi.
Boykot Açıklaması ve Oyunculara Destek
Dervişoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtlarken 2 Nisan boykotuna da değindi. Boykotun anayasal bir hak olduğunu ve insanların mal alma ya da almama haklarını kullanabileceklerini belirtti. Boykota destek veren oyuncuların işten çıkartılmasına ilişkin soruya ise Dervişoğlu, bu tür hak gasplarının tarihte yapanlar açısından kara leke olarak anılacağını söyledi. Ayrıca, oyuncuların mesleki dayanışma içerisinde üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirdiklerini ve kendilerinin de Aybüke Pusat ve onun durumunda olanların yanında olduklarını ifade etti.
Müsavat Dervişoğlu'nun Silivri ziyareti ve ardından yaptığı açıklamalar, Türkiye siyasetinde yeni bir tartışma başlattı. İmamoğlu'nun tutukluluğunun siyasi olup olmadığı, Silivri Cezaevi'nin sembolik anlamı ve İYİ Parti'nin bu konudaki tutumu, önümüzdeki günlerde daha da çok konuşulacak gibi görünüyor. Dervişoğlu'nun bu çıkışı, İYİ Parti'nin muhalefet hattını daha da güçlendireceği ve siyasi arenada daha aktif bir rol oynayacağı şeklinde yorumlanabilir.