İstanbul'da yaşanan depremlerin ardından bazı fırsatçıların deprem çantası, çadır gibi ürünlerde fahiş fiyat artışına gitmesi üzerine Ticaret Bakanlığı harekete geçti. İzmir dahil 3 ilde yapılan denetimlerde, 1079 adet üründe 236 işletmenin fiyat artışı yaptığı tespit edildi. Bakanlık, bu işletmelere her bir ürün için 1 milyon 439 bin 300 TL'ye kadar idari para cezası uygulanacağını açıkladı.
Fahiş Fiyat Artışlarına Karşı Savaş
Ticaret Bakanlığı'nın yaptığı açıklamada, deprem sonrası artan şikayetler üzerine harekete geçildiği belirtildi. Bakanlık, İstanbul İl Müdürlüğü başta olmak üzere Ankara ve İzmir il müdürlüklerinin sahada denetimler gerçekleştirdiğini duyurdu. Ayrıca, büyük elektronik pazar yerlerinde deprem ihtiyaç malzemeleri satan satıcılara ilişkin de geniş çaplı incelemeler başlatıldı. E-ticaret platformlarından satış yapan işletmelerden bilgi ve belge talep edildi.
Bakanlık yetkilileri, alınan verilerin incelenmesi sonucunda, deprem çantası, ilk yardım çantası ve deprem çadırı gibi 1079 adet üründe 236 işletmenin fiyat artışı yaptığının tespit edildiğini bildirdi. Bu işletme ve ürünlerle ilgili analiz ve inceleme çalışmaları devam ediyor.
Ticaret Bakanlığı'nın konuyla ilgili açıklaması şöyle:
İstanbul ilinde meydana gelen depremin ardından ilkyardım çantası, deprem çadırı ve çantası gibi malzemelerde fahiş fiyat artışı yapıldığına dair şikayetler Bakanlığımızın dikkatine sunulmuştur. Bu minvalde, Bakanlığımız derhal harekete geçerek, depremin gerçekleştiği İstanbul İl Müdürlüğümüz başta olmak üzere Ankara ve İzmir il müdürlüklerimizce sahada bahse konu ürünlerin satışını gerçekleştiren işletmeler nezdinde denetimler gerçekleştirilmiştir.
Vatandaşların Mağduriyeti Önleniyor
Ticaret Bakanlığı, fahiş fiyat artışlarına karşı mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğini vurguladı. Afet durumlarında toplumsal hassasiyeti fırsata çevirerek vatandaşları mağdur eden kişi ve kuruluşlara karşı denetimlerin devam edeceğini belirtti. Bakanlık, adil, şeffaf, tüketici dostu ve aynı zamanda işini layıkıyla yapan ticari işletmelerin hakkının korunduğu bir piyasa düzeninin sağlanması için çalıştıklarını ifade etti.
Haksız Kazanca Geçit Yok!
Bu denetimler ve cezalar, afet dönemlerinde yaşanan toplumsal hassasiyeti suistimal edenlere karşı önemli bir mesaj niteliği taşıyor. Devletin, vatandaşların mağduriyetini önlemek ve haksız kazancın önüne geçmek için kararlı bir duruş sergilediği görülüyor. Bu tür denetimlerin ve cezaların artması, gelecekte benzer durumların yaşanmasının önüne geçebilir. Unutulmamalıdır ki, afetler dayanışma ve yardımlaşma zamanlarıdır, fırsatçılık değil.
