Demirtaş Tahliye Edilecek Mi? AİHM Kararı Kesinleşti! Şok Gelişme!
İzmir Ege Haberleri

Demirtaş Tahliye Edilecek Mi? AİHM Kararı Kesinleşti! Şok Gelişme!


04 November 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 04 November 2025

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM),eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğunun hak ihlali olduğuna dair verdiği karar kesinleşti. Adalet Bakanlığı'nın itirazı reddedildi. Demirtaş'ın avukatları, bu gelişme üzerine mahkemeye tahliye başvurusunda bulundu. Peki, Demirtaş serbest kalacak mı? İşte detaylar...

AİHM Kararı Kesinleşti: Demirtaş'ın Tahliye Umudu Arttı

AİHM, 8 Temmuz 2025'te Demirtaş'ın tutukluluğunun kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını ihlal ettiğine karar vermişti. Ancak Türkiye'nin temyiz başvurusuyla kararın kesinleşme süreci durmuştu. Şimdi ise AİHM'in Türkiye'nin talebini reddetmesiyle karar kesinleşti. Bu durum, Demirtaş'ın tahliye umutlarını yeniden canlandırdı.

Demirtaş'ın avukatları, kararın kesinleşmesi üzerine harekete geçerek mahkemeye tahliye başvurusunda bulundu. Başvurunun gerekçesi olarak AİHM'in ihlal kararı gösterildi. Mahkemenin, avukatların başvurusunu en kısa sürede değerlendirmesi bekleniyor.

Selahattin Demirtaş, 4 Kasım 2016'da tutuklanmıştı. Hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "halkı suç işlemeye alenen tahrik etme" suçlarından tutuklama kararı verilmişti. Demirtaş, çeşitli davalarda yargılanırken, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından terör örgütü propagandası yapma suçundan 4 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Kobani davasında ise 16 Mayıs 2024'te 6 ayrı suçtan 42 yıl hapis cezasına mahkum edilmişti. 24 Eylül 2025 itibarıyla Demirtaş, 9 yıldır cezaevinde bulunuyor.

AİHM'den Üç İhlal Kararı

AİHM, Demirtaş'ın tutukluluğuyla ilgili bugüne kadar üç ihlal kararı verdi. İlk karar 20 Kasım 2018'de, ikinci karar 22 Aralık 2020'de ve üçüncü karar ise 8 Temmuz 2025'te açıklandı. Son kararda mahkeme, Demirtaş hakkında 2019'da verilen tutuklama kararının hukuki gerekçelere dayanmadığını ve siyasi amaç güttüğünü vurguladı. Bu kararlar, Demirtaş'ın avukatlarının tahliye başvurusunda önemli bir dayanak noktası oluşturuyor.

AİHM'in Demirtaş kararları, Türkiye'de ve uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Kararlar, Türkiye'deki yargı bağımsızlığı ve insan hakları konularında tartışmaları yeniden alevlendirdi. Birçok hukukçu ve insan hakları savunucusu, AİHM kararlarının Türkiye tarafından uygulanması gerektiğini savunuyor.

Demirtaş'ın avukatlarının tahliye başvurusunun kabul edilip edilmeyeceği merakla bekleniyor. Mahkemenin vereceği karar, hem Demirtaş'ın geleceği hem de Türkiye'nin AİHM kararlarına uyumu açısından büyük önem taşıyor.

Kobani Davası Nedir?

Kamuoyunda Kobani Davası olarak bilinen dava, 6-8 Ekim 2014 tarihlerinde yaşanan ve birçok kişinin hayatını kaybettiği olaylara ilişkin yürütülen bir yargılama sürecidir. Bu olaylar, IŞİD'in Kobani'ye saldırması üzerine Türkiye'de gerçekleşen protesto gösterileri sırasında yaşanmıştır. Gösteriler sırasında çıkan olaylarda çok sayıda kişi yaralanmış ve hayatını kaybetmiştir. Davada, Selahattin Demirtaş ve diğer HDP yöneticileri de dahil olmak üzere 108 sanık yargılanmaktadır.

Davada sanıklar, halkı şiddete teşvik etmek, terör örgütü propagandası yapmak ve benzeri suçlamalarla itham edilmektedir. Savcılık, sanıkların olayların yaşanmasında sorumluluğu olduğunu iddia etmektedir. Sanıklar ise suçlamaları reddetmekte ve olayların hükümetin politikaları sonucu yaşandığını savunmaktadır. Dava, Türkiye'deki siyasi atmosfer ve yargı bağımsızlığı tartışmaları bağlamında yakından takip edilmektedir.

Kobani davası, Türkiye'deki siyasi kutuplaşmanın ve yargı süreçlerine olan güvenin sorgulanmasına neden olmuştur. Davanın sonuçları, Türkiye'deki siyasi dengeleri ve Kürt meselesine yaklaşımı etkileyebilecek potansiyele sahiptir. Bu nedenle, davanın seyrini ve sonuçlarını hem Türkiye kamuoyu hem de uluslararası kuruluşlar yakından izlemektedir.

  • Olayların yaşandığı dönemde hükümetin politikaları eleştirilmiştir.
  • Dava, Türkiye'deki siyasi atmosferi etkilemektedir.
  • Uluslararası kuruluşlar davayı yakından takip etmektedir.

Selahattin Demirtaş'ın AİHM kararının ardından tahliye edilip edilmeyeceği, Türkiye'deki hukuk devleti ilkesinin ve yargı bağımsızlığının ne kadar güvence altında olduğunu gösterecek önemli bir sınav olacaktır. Bu süreçte yaşanacak gelişmeler, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkileri ve uluslararası arenadaki imajı açısından da belirleyici olacaktır.