DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu, PKK'nın kongresini toplamasının ardından dikkat çekici bir açıklama yaparak, Türkiye için "onurlu bir barış ve demokratik çözüm" çağrısında bulundu. Bu açıklama, uzun yıllardır süregelen çatışma ortamının sona ermesi ve yeni bir dönemin başlaması umutlarını yeşertti. Peki, bu çağrı ne anlama geliyor ve Türkiye'yi nasıl bir geleceğe taşıyabilir?
Tarihi Bir Dönüm Noktası mı?
DEM Parti'nin açıklamasında, Türkiye'nin yakın tarihinin en önemli eşiklerinden birinde olduğu vurgulanarak, PKK'nin kongre kararlarıyla birlikte 50 yıllık çatışma sürecinden barışa doğru bir adım daha yaklaşıldığı belirtildi. Bu adımın, "kadim toprakların bağrında asırlardır özlemi çekilen barışın ve demokratik siyasetin yeniden filizlenmesi" anlamına geldiği ifade edildi. Partinin bu açıklaması, Kürt meselesinin çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi için önemli bir fırsat olarak değerlendiriliyor.
DEM Parti'nin Çağrısı: Sorumluluk Alma Vakti
Açıklamada, tüm demokratik siyaset kurumlarının, özellikle de TBMM'nin sorumluluk alması gerektiği vurgulanarak, demokrasinin ve adaletin sesinin yükseltilmesi çağrısında bulunuldu. DEM Parti, toplumsal barışın inşası için Meclis'in önünde duran tarihsel görevin, hiçbir siyasi hesabın gölgesinde kalamayacak kadar önemli olduğunu belirtti. Ayrıca, bu tarihi adımı kalıcı barışa dönüştürecek yasal ve kurumsal zeminin birlikte kurulması gerektiği ifade edildi.
- Türkiye'nin demokratik geleceğini kurma fırsatını başarıya ulaştırmak
- Yürütme erkinin tarihi sorumluluğunu yerine getirmesi
- Barışın güvencesi olmak
Barışa Giden Yolda Teşekkür ve Sorumluluk Vurgusu
DEM Parti'nin açıklamasında, bu sürecin gelişmesinde Abdullah Öcalan'ın tarihi bir sorumluluk üstlendiği ifade edildi. Ayrıca, barışın bedelini ödeyen Türkiye halklarına, çözüm iradesine destek sunan Devlet Bahçeli'ye, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve sürece olumlu yaklaşan Özgür Özel'e teşekkürler sunuldu. Partinin açıklaması, barışın korunması, inşa edilmesi ve geleceğin kazanılması için siyasi kurumlara, sivil toplum örgütlerine ve tüm vatandaşlara önemli görevler düştüğünü vurguladı.
Bu tarihi süreçte, Türkiye'nin barışının Ortadoğu'ya umut, dünyaya ilham olması temennisi dile getirildi. DEM Parti, Mezopotamya ve Anadolu halklarına, gerçeklerle yüzleşmekten, adaleti tesis etmekten kaçmayacakları, kaybettiklerinin ruhunu incitecek hiçbir adıma izin vermeyecekleri sözünü verdi. Eşit yurttaşlığın, demokratik siyasetin ve barışın yılmaz savunucuları olacaklarını belirten DEM Parti, bu sürecin bir son değil, yeni bir başlangıç olduğunu vurguladı.
DEM Parti'nin barış çağrısı, Türkiye'nin geleceği için umut verici bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak, bu çağrının hayata geçirilmesi ve kalıcı bir barışın sağlanması için tüm siyasi aktörlerin ve toplumun ortak sorumluluk alması gerekmektedir. Türkiye, bu tarihi fırsatı değerlendirerek, barış ve kardeşlik içinde bir geleceğe doğru ilerleyebilir.
