Çeşme'de Susuzluk Alarmı! Proje İptali Mi Neden Oldu?
İzmir Ege Haberleri

Çeşme'de Susuzluk Alarmı! Proje İptali Mi Neden Oldu?


07 August 20255 dk okuma22 görüntülenmeSon güncelleme: 07 November 2025

Ege Bölgesi'nde yaşanan su krizi, İzmir'in incisi Çeşme'yi de etkisi altına aldı. Çeşme'deki susuzluğun ardında yatan nedenler tartışılırken, çarpıcı bir iddia gündeme geldi. Türk Komünist Partisi (TKP) İzmir İl Örgütü'nün düzenlediği basın toplantısında konuşan Dr. Enver Yaser Küçükgül, Karareis Barajı'ndan Çeşme'ye su verilmemesinin sebebinin, Danıştay tarafından iptal edilen Çeşme Turizm Projesi olduğunu öne sürdü. Bu iddia, bölgedeki su sıkıntısının boyutunu daha da derinleştirdi.

Çeşme Susuz Mu Kalacak?

Dr. Küçükgül, "Çeşme'de içilebilir su kalmadı" diyerek durumun vahametini gözler önüne serdi. İddiasına göre, Karareis Barajı, iptal edilen Çeşme Projesi için inşa edilmişti. Proje rafa kaldırılınca baraj ve arıtma tesisi atıl durumda bırakıldı. Küçükgül, barajın Çeşme'ye su sağlayabilecek potansiyele sahip olmasına rağmen kullanılmamasına tepki göstererek, "Bunun adı sorumsuzluktur, bu ilçenin adı artık 'Kuru Çeşme' olsun" ifadelerini kullandı. Bu sözler, bölgedeki su sıkıntısının ne denli kritik bir noktaya ulaştığını vurguluyor.

Mevcut Su Kaynakları Yetersiz

Çeşme'nin şu anda sadece Kadıovacık bölgesindeki kuyular ve Kutlu Aktaş Barajı'na bağımlı olduğunu belirten Küçükgül, mevcut su kaynaklarının yetersizliğine dikkat çekti. "Kuyulardan gelen su içmeye uygun değil, ama şebekeye veriliyor. Kutlu Aktaş Barajı'nın suyu ise çamurlu. Tarihinde 300 çeşmesi olan bir ilçede musluklardan sağlıklı su akmıyor" diyerek duruma tepkisini dile getirdi. Küçükgül'ün bu açıklamaları, Çeşme'deki su kalitesiyle ilgili endişeleri artırıyor.

  • Kuyulardan gelen suyun içmeye uygun olmaması
  • Kutlu Aktaş Barajı'nın suyunun çamurlu olması
  • Musluklardan sağlıklı su akmaması

DSİ ve Belediyenin Sorumluluğu

Çevre mühendisi Mehmet Faruk İşgenç ise, Devlet Su İşleri'nin (DSİ) su sağlama yükümlülüğünü yerine getirmediğini vurguladı. İşgenç, "Yerleşim yerlerine içme suyu sağlamak DSİ'nin anayasal görevidir. Büyükşehir Belediyesi ise bu suyu arıtmak ve dağıtmakla sorumlu. Ama ortada planlama yok. Çamlı Barajı altın madeni uğruna yapılmadı. Gördes Barajı ise zaten su tutmuyor, yüzde sıfır dolulukla İzmir'e tek damla vermiyor" şeklinde konuştu. Bu açıklamalar, su yönetimindeki eksikliklere ve koordinasyon sorunlarına işaret ediyor.

Çeşme'deki su krizi, sadece bölge halkını değil, turizm sektörünü de olumsuz etkiliyor. Su kaynaklarının yetersizliği ve kalitesizliği, bölgenin cazibesini azaltabilir ve ekonomik kayıplara yol açabilir. Yetkililerin bir an önce kalıcı çözümler üretmesi, su kaynaklarını etkin bir şekilde yönetmesi ve alternatif su kaynakları geliştirmesi gerekiyor. Aksi takdirde, Çeşme'nin geleceği susuzlukla karşı karşıya kalabilir.