Bodrum'da tarih ve doğanın iç içe geçtiği eşsiz bir deneyim yaşandı! Bodrum Belediyesi'nin düzenlediği kültür ve doğa yürüyüşlerinin son durağı, Alazeytin'deki Syangela Antik Kenti oldu. Doğaseverler, rehberler eşliğinde bu saklı cenneti keşfetme fırsatı buldu.
Syangela Antik Kenti'nde Tarihi Yolculuk
Bodrum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü'ne bağlı Pedasa ve Leleg Uygarlığı Araştırma ve Uygulama Birimi, doğa ve kültür meraklılarını Syangela Antik Kenti'ne götürdü. Çiftlik Mahallesi'nde yer alan bu antik kent, katılımcılara unutulmaz bir deneyim yaşattı. Yürüyüşe, doğaseverlerin yanı sıra Çiftlik Mahalle Muhtarı Hasan Kocaman, bölge halkı ve rehberler de katıldı.
Baharın canlı renkleriyle bezenmiş doğanın kalbinde yapılan yürüyüş, Syangela Antik Kenti'ne ulaştı. Arkeolog Serap Topaloğlu, antik kent kalıntıları, Leleg yerleşimleri, tapınaklar, heroonlar ve kamu yapıları hakkında katılımcılara detaylı bilgiler verdi. Bölgedeki sarnıçların tarihi önemi de vurgulandı. Katılımcılar, adeta zamanda yolculuk yaparak geçmişin izlerini sürdü.
Leleg Mimarisi ve Mezarlar Keşfedildi
Yürüyüş sırasında, Syangela Antik Kenti'ne ait nekropol alanı, mezar yapıları ve Leleg mimarisini yansıtan çiftlik evleri de ziyaret edildi. Zeytin ağaçlarının gölgesinde, katılımcılar tarihi ve kültürel miras hakkında sorular sorarak bilgi edindi. Katılımcılar, antik kentleri yerinde tanıma ve arkeolog rehberliğinde keşfetme imkanı sunan bu projeye teşekkürlerini iletti. Bodrum Belediyesi'nin kültürel miras farkındalığını artırmaya yönelik bu etkinliği, katılımcılar tarafından büyük beğeni topladı.
Syangela Antik Kenti'ni ziyaret edenler şunları deneyimledi:
- Antik kent kalıntılarını yakından inceleme
- Leleg mimarisini keşfetme
- Tarihi sarnıçları görme
- Nekropol alanında geçmişe yolculuk
- Doğayla iç içe huzurlu bir yürüyüş
Bodrum Belediyesi'nin bu etkinliği, bölgenin tarihi ve kültürel zenginliklerini gün yüzüne çıkararak turizme katkı sağlıyor. Syangela Antik Kenti gibi saklı cennetlerin keşfedilmesi, Bodrum'un sadece deniz, kum ve güneşten ibaret olmadığını gösteriyor. Bu tür etkinliklerin devamlılığı, kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşıyor.