İzmir Barosu, meslektaşları Avukat Ali İhsan Güven'e yönelik gerçekleşen polis şiddeti olayının takipçisi olmaya devam ediyor. İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen dava, hukuk camiası ve insan hakları savunucuları tarafından yakından izleniyor. Baro, faillerin cezalandırılması için kararlılıkla mücadele ediyor.
Olayın Detayları ve Hukuki Süreç
Olay, İzmir'de geçtiğimiz aylarda gerçekleşen bir eylem sırasında meydana geldi. Gözlemci olarak bulunan Avukat Ali İhsan Güven, iddiaya göre kolluk kuvvetleri tarafından darp edilerek yaralandı. Olayın ardından açılan dava, İzmir Barosu tarafından titizlikle takip ediliyor. Baro Başkanı Avukat Sefa Yılmaz, Sayman Avukat Gamze Şimşek ve İnsan Hakları Merkezinden sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Avukat Erdem Oktar, duruşmaya katılarak desteklerini gösterdi.
Duruşmada savcı, sanık polis memurunun Avukat Ali İhsan Güven'i yaralayan eyleminin, zor kullanma yetkisi kapsamında değerlendirilerek beraat etmesi yönünde mütalaa verdi. Bu durum, baro ve avukatlar tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. İzmir Barosu, cezasızlık politikalarının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, şiddeti cesaretlendiren yaklaşımlardan uzak durulması gerektiğinin altını çizdi.
İzmir Barosu'nun Açıklaması ve Çağrısı
İzmir Barosu, konuyla ilgili yaptığı resmi açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“İzmir’de gerçekleşen bir eylemde insan hakları ihlalleriyle ilgili gözlemci olarak bulunan meslektaşımız Av. Ali İhsan Güven’in kolluk tarafından darp ve işkenceye maruz kaldığı olayla ilgili açılan davayı failler cezalandırılıncaya dek takip etmeye devam ediyoruz. İddia makamı sanık polis memurunun meslektaşımızı yaralayan eylemini, zor kullanma yetkisi içinde kabul ederek beraat mütalaasında bulunmuş ve cazasızlık politikalarının kabul edilemez bir örneğini sergilemiştir.”
Baro, ayrıca tüm meslektaşlarını 20 Mayıs 2025 tarihinde yapılacak karar duruşmasına davet ederek, dayanışma çağrısında bulundu. Avukatlar, "Şiddeti cesaretlendiren politikalardan uzak durun! Avukata dokunmayın!" sloganıyla tepkilerini dile getiriyor.
Cezasızlık Politikalarına Karşı Mücadele
Türkiye'de avukatlara yönelik şiddet olayları zaman zaman gündeme geliyor. Bu tür olaylar, hukuk devletine ve adalet sistemine olan güveni zedeleyebiliyor. İzmir Barosu'nun bu davayı titizlikle takip etmesi ve cezasızlık politikalarına karşı durması, avukatların ve insan hakları savunucularının moralini yükseltiyor.
Cezasızlık algısı, şiddetin artmasına ve mağdurların adalete olan inancının azalmasına neden olabilir. Bu nedenle, bu tür davalarda adil ve hızlı bir yargılama sürecinin işletilmesi büyük önem taşıyor.
Avukatlar, sadece kendi haklarını değil, aynı zamanda tüm vatandaşların haklarını savunmakla görevlidir. Onlara yönelik şiddet, aslında adalete ve hukuka yapılan bir saldırıdır.
Avukatlara Neden Şiddet Uygulanıyor?
- Mesleğin Doğası: Avukatlar, müvekkillerinin haklarını savunurken bazen güçlü kişi veya kurumlarla karşı karşıya gelebilirler. Bu durum, bazı kesimlerin tepkisini çekebilir.
- Siyasi ve Ideolojik Nedenler: Bazı durumlarda, avukatlar siyasi görüşleri veya savundukları davalar nedeniyle hedef haline gelebilirler.
- Cezasızlık Algısı: Şiddet uygulayanların ceza almayacaklarına dair bir inançları varsa, bu durum şiddetin artmasına neden olabilir.
Sonuç
İzmir Barosu'nun Avukat Ali İhsan Güven'e yönelik şiddet olayının takipçisi olması, hukuk camiası için önemli bir mesaj niteliği taşıyor. Baro, cezasızlık politikalarına karşı durarak, avukatların ve insan hakları savunucularının yanında olduğunu gösteriyor. 20 Mayıs'taki karar duruşması, bu davanın seyrini belirleyecek ve adaletin tecelli edip etmeyeceğini gösterecek. Bu dava, sadece bir avukatın değil, tüm hukuk sisteminin ve adalet arayışının sınavı olacak.
