
Adli Emanet Soygunu: 13 Kasım'ın Sırrı Çözüldü! İşte Detaylar!
Büyükçekmece Adliyesi'nde yaşanan ve Türkiye gündemine bomba gibi düşen adli emanet soygununun detayları gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Emanet bürosu memuru Erdal Timurtaş'ın 147 milyon TL değerindeki altın ve gümüşü çalarak İngiltere'ye kaçmasıyla başlayan olay, soruşturma derinleştikçe yeni sırları ortaya çıkarıyor. Özellikle soygunun gerçekleştiği 13 Kasım tarihinin seçilme nedeni, olayın planlı ve organize bir şekilde gerçekleştirildiğini gözler önüne seriyor.
Soygun Nasıl Ortaya Çıktı?
Soygunun ortaya çıkışı, adli emanet bürosundan sorumlu savcı Yavuz Engin'in dikkati sayesinde oldu. Yenidoğan soruşturmasıyla da tanınan Savcı Engin'in yıllık izin dönüşünde, 1 Aralık'ta yaptığı ani denetimlerde kasaların açılmasını istemesiyle gerçek gün yüzüne çıktı. Kasaları açan emanet memuru Kemal D. tutuklanırken, soygunun baş şüphelisi Erdal Timurtaş ise çoktan İngiltere'ye kaçmıştı.
13 Kasım'ın Önemi Ne?
Erdal Timurtaş'ın soygun için neden 13 Kasım tarihini seçtiği sorusu, soruşturmanın en kritik noktalarından biriydi. Yapılan araştırmalar sonucunda, 13 Kasım'ın Milli Savunma Bakanlığı'na 3 ayda bir yapılan silah teslim günü olduğu tespit edildi. Zanlının, adliyedeki bu yoğunluğu soygunu perdelemek için kullandığı düşünülüyor. Bu durum, Timurtaş'ın soygunu ne kadar titizlikle planladığını ve her detayı düşündüğünü gösteriyor.
Soygunun Ardından Neler Yaşandı?
Soygunun ortaya çıkmasının ardından Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) harekete geçerek Büyükçekmece Adliyesi'nde müfettiş görevlendirdi. Ayrıca, savcı Yavuz Engin hakkında soruşturma açıldığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Adliyedeki güvenlik önlemleri artırılırken, benzer olayların yaşanmaması için de bir dizi tedbir alındı.
- Emanet odasındaki çift anahtar sistemi mercek altına alındı.
- Denetimlerin sıklığı artırıldı.
- Personelin güvenlik soruşturmaları yeniden yapıldı.
Adli emanet soygunu, sadece bir hırsızlık vakası olarak değil, aynı zamanda adalet sistemindeki güvenlik açıklarını da gözler önüne seren bir olay olarak tarihe geçti. Olayın tüm detaylarıyla aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması, adalete olan güvenin yeniden tesis edilmesi açısından büyük önem taşıyor.














