Mezardaki Gazeteciye Saldırı: Vicdan Hocalığı Maskesi mi?
Gündem

Mezardaki Gazeteciye Saldırı: Vicdan Hocalığı Maskesi mi?


04 December 20255 dk okuma28 görüntülenmeSon güncelleme: 15 December 2025

Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, tartışma yaratan yazısında, vefat etmiş bir gazeteciye yönelik yapılan saldırıları ve bu saldırıları gerçekleştirenlerin sonrasında büründükleri "Vicdan Hocası" rolünü eleştirdi. Karahasanoğlu, bu tutarsızlığa dikkat çekerek önemli tespitlerde bulundu. Bu durum, medya etiği ve toplumsal vicdan kavramları üzerine önemli soruları gündeme getiriyor.

Medya Etiği ve Tutarsızlık

Ali Karahasanoğlu, yazısında şu ifadelere yer verdi:

  • "Bir yandan mezardaki gazeteciye saldıracaksın..."
  • "...Öte yandan da 'Vicdan Hocası' pozlarına gireceksin..."

Karahasanoğlu, bu davranış biçiminin kabul edilemez olduğunu vurgularken, medya etiği ilkelerinin önemine dikkat çekti. Vefat etmiş bir kişiye yönelik yapılan eleştirilerin sınırları ve bu eleştirilerin hangi amaçla yapıldığı sorgulanması gereken önemli bir konu olarak öne çıkıyor. Medyanın, toplumu bilgilendirme ve yönlendirme sorumluluğu taşıdığı unutulmamalıdır.

Toplumsal Vicdan ve İkiyüzlülük

Yazar, yazısında toplumsal vicdan kavramını da ele alarak, bu tür davranışların toplum nezdindeki karşılığını değerlendirdi. Karahasanoğlu, "Toplum, bu ikiyüzlülüğü görmezden gelmeyecektir" şeklinde konuştu. Toplumun, bu tür tutarsız davranışlara karşı duyarlı olması ve tepki göstermesi, sağlıklı bir toplumsal yapının oluşması için büyük önem taşıyor. Medyanın, toplumsal vicdanı zedeleyecek davranışlardan kaçınması ve dürüstlük ilkesine bağlı kalması gerekmektedir.

Medyanın Sorumluluğu

Sonuç olarak, Ali Karahasanoğlu'nun yazısı, medya etiği, toplumsal vicdan ve dürüstlük gibi önemli konuları gündeme getirerek, medyanın sorumluluğunu bir kez daha hatırlatıyor. Medyanın, toplumu doğru bilgilendirme, dürüstlük ilkesine bağlı kalma ve toplumsal vicdanı zedeleyecek davranışlardan kaçınma sorumluluğu bulunmaktadır. Bu sorumluluğun bilincinde hareket eden bir medya, toplumun güvenini kazanacak ve daha sağlıklı bir toplumsal yapının oluşmasına katkı sağlayacaktır. Bu tür eleştirel yaklaşımlar, medyanın kendini sorgulamasına ve daha etik bir yayıncılık anlayışına yönelmesine yardımcı olabilir.