
Zeyrek'in Acı Feryadı: Babam Mimar, Elektrik Mühendisi Değildi!
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'in evinde geçirdiği elektrik kazası sonucu hayatını kaybetmesinin ardından, kızı Nehir Zeyrek sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımla büyük yankı uyandırdı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerin serbest bırakılmasına sert tepki gösteren Zeyrek, babasının mesleği üzerinden sorumluların kim olduğuna dikkat çekti.
"Babam Elektrik Mühendisi Değildi!"
Nehir Zeyrek paylaşımında, kazanın sorumluluğunun ev sahibine ait olduğunun kendisine söylendiğini belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Sorumluluğun ev sahibine ait olduğu söylendi bana. Ama benim babam nereden bilsin kaçak akım rölesi ne demek? Takıldı mı, takılmadı mı? Motor pompası nasıl çalışır, bunu nereden bilsin? Benim babam mimardı, elektrik mühendisi değil.”
Bu sözleriyle Zeyrek, babasının teknik konulardaki bilgisizliğine vurgu yaparak, ihmal iddialarının üzerine gidilmesi gerektiğini savundu.
"Ben Avukat Değilim Ama..."
Avukat olmadığını da belirten Nehir Zeyrek, soruşturmanın seyrine ilişkin şüphelerini şu sözlerle dile getirdi:
"Ben de avukat değilim, ama size soruyorum: Benim ifadem henüz alınmamışken, Yalçın denen o adamı nasıl serbest bırakabiliyorsunuz? İfademizi Cuma günü alacaklarmış. Sağ olsunlar, 'Aile önce toparlansın' demişler. Ama kimse gelip sormadı: Biz geceleri uyuyabiliyor muyuz?"
Zeyrek'in bu sözleri, soruşturmanın şeffaflığı ve adaleti konusunda kamuoyunda soru işaretleri yarattı.
Soruşturma Süreci Nasıl İşleyecek?
Nehir Zeyrek'in ifadesinin alınmasının ardından soruşturmanın hangi yönde ilerleyeceği merak konusu. Kamuoyu, sorumluların tespit edilerek adalete teslim edilmesini bekliyor. Olayla ilgili ihmal olup olmadığı, kaçak akım rölesinin takılıp takılmadığı gibi teknik detaylar da soruşturma kapsamında aydınlatılmaya çalışılacak. Bu tür acı olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor.
Ferdi Zeyrek'in ani vefatı, Manisa'da büyük bir üzüntüye yol açmıştı. Ailesinin acısı ise soruşturma sürecindeki gelişmelerle daha da derinleşiyor. Nehir Zeyrek'in feryadı, sadece bir evlat acısı değil, aynı zamanda adalet arayışının da bir ifadesi olarak yankı buluyor.