Üniversite sınavına hazırlanan gençlerin dershane ücretlerinin yüksekliği nedeniyle kütüphanelerde çalışmak zorunda kalması, eğitimde fırsat eşitsizliğini gözler önüne seriyor. İzmir'de öğrenciler, kaynak kitap bulmakta zorlanarak ve eğitim desteğine erişemeyerek hayallerine ulaşmaya çalışıyor. Bu durum, gençlerin geleceği ve eğitim sistemi hakkında önemli soruları gündeme getiriyor.
## Dershane Fiyatları Cep Yakıyor!
Dershane ücretlerinin aylık 13 bin TL'yi bulması, birçok öğrenci için hayallere veda etmek anlamına geliyor. Genetik mühendisi olma hayali kuran Cemil Özbey, bu durumu şöyle özetliyor: "Aylık 13 bin TL'yi nasıl verebiliriz? Bu rakamı karşılamak imkânsız. Kütüphaneden bulabildiğimiz kitaplarla, arkadaşlarımızdan ödünç alarak, yetmediğinde fotokopi çektirerek hazırlanıyorum." Maddi yetersizlikler nedeniyle geçtiğimiz yıl kazandığı iki yıllık bir bölüme kayıt yaptıramayan Özbey, bu yıl daha iyi bir bölüm kazanmak için tekrar hazırlanıyor ancak imkanlarının kısıtlı olduğunu belirtiyor. Bu durum, birçok öğrencinin yaşadığı ortak bir sorun haline gelmiş durumda.
## Kütüphaneler Umut Işığı Oluyor
Evde odaklanamayan ve ders çalışma ortamı bulamayan gençler için kütüphaneler adeta bir umut ışığı oluyor. YKS'ye ikinci kez hazırlanan Eray Deniz Doğan, kütüphanede çalışmanın motivasyonunu artırdığını söylüyor: "Evde dikkatim dağılıyor ama burada herkes ders çalıştığı için ben de odaklanabiliyorum. Geçen yıl sınava girdim ama tercih yapmadım. Bu sene daha planlı çalışıyorum." Kütüphanelerin sessiz ve disiplinli ortamı, sınava hazırlık sürecinde büyük önem taşıyor. Ancak, sadece kütüphane yeterli değil, ücretsiz eğitim desteği de sağlanması gerektiği vurgulanıyor.
## Kaynak Kitap Bulmak Lüks Mü Oldu?
Diş hekimliği okumak isteyen Elif Tuana Bayık, üniversite hayali için sistemli çalışması gerektiğini ancak kaynak kitap bulmakta zorlandığını belirtiyor. "Kütüphane benim için en iyi çalışma alanı ama her zaman ihtiyacımız olan kitapları bulamıyoruz. Evde dikkatimi toparlamak zor olduğu için buraya geliyorum ve burada saatlerce çalışıyorum. Ancak eğitim materyallerine erişim konusunda destek olunsa, çok daha fazla öğrenci için eşit imkân sağlanabilir. Dershaneye gitmeden üniversiteye hazırlanıyoruz." şeklinde konuşuyor. Bu durum, eğitimde fırsat eşitsizliğinin ne kadar derin olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Öğrencilerin yaşadığı zorluklar şu şekilde özetlenebilir:
* Dershane ücretlerinin yüksekliği
* Kaynak kitap bulmakta zorlanma
* Eğitim desteğine erişememe
* Çalışma ortamı bulmakta zorlanma
Üniversite hayali kuran gençlerin ekonomik engellere takılması ve kütüphanelere sığınması, eğitim sistemindeki adaletsizliği ve fırsat eşitsizliğini açıkça ortaya koyuyor. Bu durumun çözümü için devletin ve ilgili kurumların daha fazla destek sağlaması, ücretsiz eğitim imkanlarını artırması ve kaynak kitaplara erişimi kolaylaştırması gerekiyor. Aksi takdirde, yetenekli ve başarılı gençler hayallerine ulaşmakta zorlanacak ve ülke olarak potansiyelimizi tam olarak kullanamayacağız. Unutmayalım ki, eğitimde fırsat eşitliği, toplumun geleceği için hayati öneme sahiptir.
