
Türkiye'nin Dış Borcu Azaldı mı? TCMB'den Şok Rakamlar!
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB),yılın üçüncü çeyreğine ilişkin kısa vadeli dış borç istatistiklerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, kısa vadeli dış borç stoku bir önceki çeyreğe göre %2,1 azalarak 165,8 milyar dolara geriledi. Bu gelişme, ekonomi çevrelerinde yakından takip edilirken, borçların döviz cinsinden dağılımı da dikkat çekti.
Dış Borçların Döviz Cinsinden Dağılımı
TCMB'nin verilerine göre, kısa vadeli dış borç stokunun döviz cinsinden dağılımı şu şekilde gerçekleşti:
- Dolar: %35,5
- Euro: %26,7
- Türk Lirası: %22,1
- Diğer Döviz Cinsleri: %15,7
Bu dağılım, Türkiye'nin dış borç yükümlülüklerinde doların hala önemli bir paya sahip olduğunu gösteriyor. Ancak, Türk Lirası'nın da borç stoku içindeki payının giderek artması dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Bankaların ve Diğer Sektörlerin Borç Durumu
Açıklanan verilere göre, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku bir önceki çeyreğe göre %1,2 azalarak 72,8 milyar dolara geriledi. TCMB'nin yükümlülükleri ise %5,4 azalışla 27,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yurt içi bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli kredilerde de %10,6'lık bir gerileme yaşandı ve bu krediler 9,4 milyar dolar seviyesine indi.
Diğer sektörler kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku ise bir önceki çeyreğe göre %1,7 azalarak 65,2 milyar dolara geriledi. Dış ticaret işlemlerinden kaynaklanan ticari kredilerde %2,8'lik bir azalış görülürken, nakit krediler kaynaklı yükümlülüklerde %11,6'lık bir artış yaşandı. Bu durum, sektörlerin borçlanma tercihlerinde değişiklikler olduğunu gösteriyor.
Türkiye'nin kısa vadeli dış borç stokunda yaşanan bu gelişmeler, ülke ekonomisi için önemli sinyaller taşıyor. Borç stokundaki azalma, genel olarak olumlu bir gelişme olarak değerlendirilse de, borçların döviz cinsinden dağılımı ve farklı sektörlerin borçlanma eğilimleri yakından takip edilmesi gereken konular arasında yer alıyor. Özellikle Türk Lirası'nın borç stoku içindeki payının artması, yerel para biriminin kullanımının teşvik edilmesi açısından önemli bir adım olabilir.














