İş Sağlığı ve Güvenliği Meclisi (İSİG) raporları, Türkiye'deki çocuk işçi gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Son 12 yılda yaşanan iş cinayetlerinde bin çocuğun hayatını kaybettiği belirtilirken, kayıt dışı çalışanlar ve Mesleki Eğitim Merkezleri'ndeki (MESEM) çocuklarla birlikte bu sayının 4 milyona ulaştığı tahmin ediliyor. Bu durum, Türkiye'deki yoksulluk ve çocukların çalışma hayatına itilmesi sorununu derinlemesine ortaya koyuyor.
Çocuk İşçi Ölümleri Artıyor
İSİG'in yayımladığı raporda, sadece nisan ayında 8 çocuk işçinin hayatını kaybettiği belirtildi. Bu çocukların ikisi tarım, ikisi inşaat, biri maden, biri enerji ve biri de genel işler ve konaklama sektörlerinde çalışıyordu. Rapor, çocuk işçi ölümlerinin temel nedenini yoksulluk olarak gösteriyor. OECD raporlarına göre Türkiye'de 6 buçuk milyon çocuk yoksulluk içinde yaşıyor. Her beş çocuktan biri yeterli beslenemezken, her dört çocuktan biri okula aç gidiyor. Bu durum, çocukları erken yaşta çalışma hayatına iterek büyük risklere maruz bırakıyor.
- Nisan ayında 8 çocuk işçi hayatını kaybetti.
- Çocuk işçi ölümlerinin temel nedeni yoksulluk.
- Milyonlarca çocuk yoksulluk içinde yaşıyor.
Yoksulluk ve Eğitim Dışı Kalan Çocuklar
Derin Yoksulluk Ağı Kurucu Başkanı Hacer Foggo, sosyoekonomik koşullar nedeniyle 612 bin çocuğun okul dışında kaldığını belirtiyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verilerine göre, temel ihtiyaçlarını karşılayamadığı için sosyoekonomik destek alan 200 bin çocuklu aile bulunuyor. Foggo, ailelerin çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak yerine kirayı ödemek zorunda kaldıklarını ve bu durumun çocukları daha da savunmasız hale getirdiğini vurguluyor. "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın son açıklamasında 5 milyona dayanan, 4 milyonun üzerinde sadece sosyal yardımlarla hayatını sürdüren insanlar var. Kuşaklar arası yoksulluk oranı yüzde 24'lerde, bu da TÜİK'in açıklaması. Yani nesiller arası devam eden bir yoksulluk var" diyor Foggo.
Çözüm Ne Olmalı?
Türkiye'deki çocuk işçi sorununa çözüm bulmak için öncelikle yoksullukla mücadele etmek gerekiyor. Ailelere yönelik sosyal yardımların artırılması, çocukların eğitim imkanlarına erişiminin kolaylaştırılması ve kayıt dışı istihdamın önüne geçilmesi büyük önem taşıyor. Ayrıca, Mesleki Eğitim Merkezleri'ndeki (MESEM) çocukların çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve denetimlerin sıklaştırılması gerekiyor. Çocukların sağlıklı ve güvenli bir ortamda büyüyebilmeleri için devletin, sivil toplum kuruluşlarının ve toplumun tüm kesimlerinin işbirliği yapması gerekiyor.
Türkiye'deki çocuk işçi sorunu, sadece bir istatistikten ibaret değil. Bu, her bir çocuğun hayatını derinden etkileyen, onların geleceğini karartan bir gerçeklik. Bu soruna duyarsız kalmamak, çözüm için harekete geçmek hepimizin sorumluluğu. Unutmayalım ki, çocukların sağlıklı ve eğitimli bir şekilde büyümeleri, Türkiye'nin geleceği için en önemli yatırımdır.