
Tunç Soyer'den Cezaevi Notları: Korku Bizi Nasıl Esir Alıyor?
Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, tutuklu bulunduğu cezaevinden kaleme aldığı notlarla gündeme geldi. Soyer, 23 Kasım 2025 tarihli metninde, ölüm korkusunun insanları nasıl etkilediği, bencilleştirdiği ve daha iyi bir dünyanın nasıl mümkün olabileceği üzerine önemli tespitlerde bulundu. Soyer'in bu düşünceleri, sosyal medya hesabından yapılan paylaşımla geniş kitlelere ulaştı ve büyük yankı uyandırdı.
Korku ve Bencillik Arasındaki İlişki
Soyer, metninde ölüm korkusunun insanları bencilleştirdiğini, aşırı milliyetçilik, ırkçılık ve hoşgörüsüzlüğe yol açtığını belirtiyor. Ona göre, ölümden korktukça kendimize, eşyalarımıza ve güvenli alanlarımıza daha çok bağlanıyoruz. Bu durum, başkalarından çalmaya, daha materyalist olmaya ve çevremize karşı sorumluluk duygumuzu kaybetmeye neden oluyor.
Soyer'in bu konudaki ifadeleri oldukça dikkat çekici:
"Korku bizi bencilleştirir. Ölümden ne kadar çok korkuyorsak, kendimize, eşyalarımıza, güvenli alanlarımıza, bizim için tanıdık olan şeylere o kadar çok tutunuyoruz. Yoğun milliyetçilik, ırkçılık ve dini hoşgörüsüzlük sergiliyoruz. Kendimiz için başkalarından çalıyor, daha materyalist oluyoruz."
Soyer'in bu sözleri, günümüz dünyasında yaşanan pek çok sorunun temelinde korkunun yattığına işaret ediyor. Özellikle savaşlar, çatışmalar ve ekonomik eşitsizlikler düşünüldüğünde, Soyer'in tespiti daha da anlam kazanıyor.
Korkudan Arınmış Bir Dünya Mümkün mü?
Soyer, ölümden korkmayanların daha iyiliksever, saygılı, yardımsever ve çevreyi önemseyen davranışlar sergilediğini vurguluyor. Ona göre, zihinlerimizdeki ölüm korkusundan kurtulabilirsek, çok daha gelişmiş bir dünyada yaşayabiliriz. İnsan evladının bu kadar yıkıcı olmasına sebep olan o evrensel korku yok olduğunda, türümüz tahmin bile edemeyeceğimiz kadar huzurlu bir geleceği başlatabilir.
Soyer, korku ve rekabet yerine empati ve anlayışa dayalı küresel bir topluluğun kapılarını araladığı bir geleceğin mümkün olduğunu savunuyor. Bu gelecekte, hayat sadece hayatta kalmaktan daha fazlası olacak ve geçmişi geçmişte bırakarak, genelin iyiliği için karşılıklı affedebilirsek, herkesin faydasına olacak yeni bir gelecek inşa edilebilir.
Soyer'in bu idealist vizyonu, insanlığın daha iyi bir geleceğe ulaşma potansiyeline olan inancını yansıtıyor. Ancak, bu vizyonun gerçekleşmesi için bireysel ve toplumsal düzeyde önemli adımlar atılması gerekiyor.
Tunç Soyer'in Cezaevi Notlarının Önemi
Tunç Soyer'in cezaevinden yazdığı bu notlar, sadece kişisel düşüncelerini değil, aynı zamanda insanlığın karşı karşıya olduğu temel sorunlara dair önemli bir farkındalık yaratma çabasını da ortaya koyuyor. Soyer'in vurguladığı gibi, korku, bencillik, hoşgörüsüzlük ve çevresel yıkım gibi sorunların üstesinden gelmek için öncelikle zihinlerimizdeki korkuyu yenmemiz gerekiyor.
Soyer'in notları şu şekilde sonlanıyor:
- Bir insan bilincinin en büyük sınavı, teşekkürlerini duyamayacağı gelecek nesiller için bugün bir şeylerden feragat etmeye duyduğu istektir.
- Sınavda başarılar, sağlıcakla kalın!
Tunç Soyer'in cezaevi notları, içinde bulunduğumuz zorlu dönemde umut ve ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Soyer'in düşünceleri, daha adil, eşitlikçi ve sürdürülebilir bir dünya inşa etme yolunda bizlere rehberlik edebilir.














