Eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, 29 Mart 2025 tarihinde İstanbul Maltepe'de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından düzenlenen ve 2 milyon 200 binin üzerinde kişinin katıldığı açık hava toplantısına ilişkin yayın yapılmadığı gerekçesiyle, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) ve Anadolu Ajansı (AA) yöneticileri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Eminağaoğlu, mitingin içeriği ve kapsamı nedeniyle haber değeri taşıdığını, ancak bazı yayın organlarının katılımı düşük gösterdiğini ve kamu yayıncılarının etkinliği görmezden geldiğini belirtti.
Halkın Anayasal Hakkı Engellendi Mi?
Suç duyurusunda, halkın gerçekleri tarafsız bir şekilde öğrenme hakkının Anayasa ile güvence altına alındığı vurgulanarak, bu hakkın ihlal edildiği iddia edildi. Eminağaoğlu, "Bazı yayın kuruluşları bu sayıyı, gerçeğe aykırı biçimde çok aşağıda gösterse bile, etkinlik gerek konusu ve gerek içeriği itibarıyla bile, haber değeri taşıyan, dünya basınında bile geniş yer bulan bir etkinlik olmuştur. Halkın gerçekleri, Türkiye’deki basın organlarından ve tarafsızlıkla öğrenme konusundaki anayasal hakkı engellenemez" ifadelerini kullandı.
Görevi Kötüye Kullanma İddiası
Eminağaoğlu, Anadolu Ajansı, TRT ve RTÜK görevlilerinin görevlerini yerine getirmeyerek "görevi kötüye kullanma" suçunu işlediklerini öne sürdü. Suç duyurusunda, AA çalışanlarının 5237 sayılı Yasa çerçevesinde memur sayıldıkları hatırlatıldı ve ajansın tarafsız, nesnel ve doğru habercilik yapma yükümlülüğünün bulunduğuna dikkat çekildi. Eminağaoğlu, "Buna göre RTÜK; ifade ve haber alma özgürlüğünün sağlanması, adalet ve tarafsızlık, doğruluk ve gerçeklik, siyasi partiler ve demokratik gruplar yönünden tek yönlü yayın yapılmaması yönünden denetim yapmak ve bunlara aykırılık durumunda yaptırım uygulamakla yükümlüdür" dedi.
TRT ve RTÜK'ün Yasal Sorumlulukları
TRT'nin tarafsız yayın yapmak ve siyasi partilerin haber değeri taşıyan etkinliklerine yer vermekle yükümlü olduğunu ifade eden Eminağaoğlu, RTÜK'ün de ifade ve haber alma özgürlüğü çerçevesinde denetim yapmakla görevli olduğunu aktardı. Eminağaoğlu, RTÜK'ün yayın kuruluşlarını inceleme ve denetleme sorumluluğunu yerine getirmediğini iddia etti. Eminağaoğlu, "Bu kurumlar hakkında herkesi suç duyurusunda bulunmaya davet ediyorum" açıklamasında bulundu.
Bu gelişmeler, Türkiye'de medya özgürlüğü ve kamu yayıncılığının tarafsızlığı konularında yeni bir tartışma başlatmış durumda. RTÜK'ün bu suçlamalara nasıl bir yanıt vereceği ve soruşturmanın nasıl ilerleyeceği merakla bekleniyor. Bu durum, halkın haber alma hakkının ne kadar güvence altında olduğu sorusunu bir kez daha gündeme getiriyor.
