Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protestoları haberleştiren T24 Muhabiri Can Öztürk'ün gözaltına alınması, basın meslek örgütlerinin sert tepkisine yol açtı. Gazetecilere yönelik baskılara son verilmesi çağrısı yapan örgütler, Öztürk'e yapılan muamelenin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Gazeteciye Şiddet ve Gözaltı
Olay, Boğaziçi Üniversitesi'nde devam eden protestoları takip etmek üzere bölgede bulunan T24 Muhabiri Can Öztürk'ün, güvenlik güçleri tarafından darp edilerek gözaltına alınmasıyla başladı. İddialara göre basın kartı gösterdiği halde darp edilen Öztürk, ters kelepçe takılarak polis aracına bindirildi. Bu durum, basın özgürlüğüne yönelik ciddi bir ihlal olarak değerlendirildi.
Gözaltına alınan gazetecinin tutuklanma riskiyle karşı karşıya olduğu belirtilirken, basın meslek örgütleri derhal harekete geçerek ortak bir açıklama yayınladı. Açıklamada, gazetecilere yönelik bu tür baskıların kabul edilemez olduğu ve derhal son verilmesi gerektiği vurgulandı.
Basın Örgütlerinden Ortak Tepki
Basın Konseyi, DİSK Basın-İş, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Gazeteciler Cemiyeti, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, KESK Haber-Sen, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği ve Türkiye Gazeteciler Sendikası gibi önemli basın kuruluşları, ortak bir açıklama yaparak yaşananlara tepki gösterdi. Açıklamada, Can Öztürk'e yapılan orantısız müdahale kınanırken, halkın haber alma hakkı için çalışan gazetecilere yönelik bu baskı dalgasına son verilmesi çağrısında bulunuldu.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
- "Gazetecilik faaliyetleri suç olarak görülemez."
- "Hukuksuzluğa derhal son verilmelidir."
- "Gazeteciler serbest bırakılmalı ve özgürce haber yapabilmeleri sağlanmalıdır."
Basın örgütleri, gazetecilerin görevlerini yaparken engellenmesinin, toplumun haber alma özgürlüğünü kısıtladığını ve demokrasinin temel ilkelerine aykırı olduğunu vurguladı.
Türkiye'de Basın Özgürlüğü Tartışmaları
Türkiye'de basın özgürlüğü, son yıllarda sıkça tartışılan bir konu haline geldi. Gazetecilere yönelik baskılar, gözaltılar ve tutuklamalar, uluslararası kamuoyunda da endişeyle karşılanıyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün raporlarına göre, Türkiye basın özgürlüğü sıralamasında oldukça gerilerde yer alıyor.
Bu tür olaylar, Türkiye'nin imajını zedelerken, basın özgürlüğünün korunması ve gazetecilerin güvenli bir şekilde görevlerini yapabilmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Unutulmamalıdır ki, özgür bir basın, sağlıklı bir demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biridir.
Can Öztürk'ün gözaltına alınmasıyla ilgili gelişmeler yakından takip edilirken, basın meslek örgütleri gazetecinin serbest bırakılması ve benzer olayların tekrarlanmaması için yetkililere çağrılarını sürdürüyor. Bu olay, Türkiye'de basın özgürlüğünün ne kadar kırılgan bir durumda olduğunu bir kez daha gösterdi.