
Suça Sürüklenen Çocuklar: Yeni Düzenleme Neler Getirecek?
Mattia Ahmet Minguzzi cinayeti sonrası yeniden gündeme gelen "suça sürüklenen çocuk" kavramı ve bu konudaki yasal düzenlemeler tartışılmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla çocuk suçlulara verilen cezaların artırılması beklenirken, UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği Türkiye Hukuk Koordinatörü Av. Candan Tekin, İz TV'de konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Tekin, yeni düzenlemenin içeriği ve olası etkileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Suça Sürüklenen Çocuk Kavramı Ne Anlama Geliyor?
Avukat Candan Tekin, "suça sürüklenen çocuk" kavramının, çocuklara yönelik ceza odaklı bir yaklaşım yerine, çocuk dostu bir adalet sistemini hedeflediğini vurguladı. Bu kavram, ceza ehliyetine sahip olan çocukların dahi, sosyal çevreleri ve aile yapıları nedeniyle istemeden suçun bir parçası haline gelebileceği gerçeğini göz önünde bulundurmayı amaçlıyor. Tekin, bu çocukların yetişkinler gibi cezalandırılması yerine, çocuk olduklarının unutulmadığı, onarıcı adalet sisteminin ön planda tutulduğu bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini ifade etti.
Tekin, "Çocuklar suç işleseler dahi kendi tasarruflarıyla değil de çevreleri, aile yapıları, bazı devlet ihmalleriyle bu çocukların suçun bir parçası olarak gelmeleri noktasındaki düzenlemelerin bir parçası oluyor bu kavram," dedi.
15-18 Yaş Arası İçin Yeni Düzenleme
Tekin, 15-18 yaş aralığındaki bireylere "kanunla sorumlu çocuk" statüsü verilmesinin gündemde olduğunu belirtti. Bu düzenleme ile çocuk odaklı adalet sisteminden uzaklaşılmadan, çocukların yaşı büyükmüş gibi yargılandığı bir sisteme geçişin önüne geçilmesi hedefleniyor. Ancak, kamusal vicdanda oluşan kaygılar nedeniyle, bu yaş grubundaki çocukların karıştığı ağır suçlarla ilgili farklı düzenlemeler yapılması da planlanıyor. Tekin, çocuk dostu adalet sisteminde çocukların cezalandırılması yerine rehabilite edilmesinin hedeflendiğini, ancak ağır suçlara karışan çocuklar için caydırıcılığın da ön planda tutulacağını vurguladı.
Tekin, "Çocuk odaklı adalet sistemini bir kenara atarak çocukları yetişkinler gibi, yaşı büyükmüş gibi yargılandıkları bir sisteme hızlı bir geçiş çok zor olacaktır. O yüzden daha yumuşak geçişlerle farklı düzenlemeler yapılmaya çalışılıyor," şeklinde konuştu.
Yeni Düzenlemenin İçeriği ve Olası Etkileri
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un açıklamalarına göre, yeni düzenleme 7 maddelik kapsamlı bir taslak içeriyor. Bu taslakta, 15-18 yaş grubu için ceza indirim oranlarının gözden geçirilmesi, ailelerin ihmalleri ve istismara varan eylemlerine yönelik ceza yaptırımlarının güçlendirilmesi, çocuk davalarında sosyal inceleme raporlarının zorunlu kılınması ve çocukların kapalı cezaevlerinde cezalarını çekmeleri gibi konular yer alıyor.
- Ceza İndirim Oranları: Ağır suçlara karışmış çocukların ceza indirim oranlarında düzenleme yapılması planlanıyor.
- Aile İhmalleri: Ailelerin çocukların suça sürüklenmesindeki rolüne ilişkin ceza yaptırımları güçlendirilecek.
- Sosyal İnceleme Raporları: Çocuk davalarında sosyal inceleme raporları zorunlu hale getirilecek.
- Kapalı Cezaevleri: Çocukların kapalı cezaevlerinde cezalarını çekmeleri tartışma yaratabilir.
Tekin, çocuklara ceza vermek yerine, onları suçlarda kullanan kişilere caydırıcı cezalar verilmesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, ailelerle ilgili uygulanacak cezalarda caydırıcılığın şart olduğunu, çünkü mevcut durumda aile hükümlülüklerini ihlal nedeniyle çok az ailenin ceza aldığını belirtiyor. Tekin, önemli olanın çocukları caydırmak değil, yetişkinlerin çocukları kullanmamasını sağlamak olduğunu vurguluyor.
Tekin, "Çocukları suçlarda kullanan kişiler, hangi yaşlardaki çocukların ceza alıp almayacağını çok iyi bildikleri için, bu suçları kendileri işlemek yerine çocuklara yaptırıyorlar. Bununla ilgili caydırıcı bir ceza olması gerekiyor," dedi.
Sonuç olarak, suça sürüklenen çocuklarla ilgili yeni düzenleme, hem çocukların korunması hem de toplumun güvenliğinin sağlanması açısından önemli bir adım olabilir. Ancak, düzenlemenin içeriği kadar, uygulamadaki etkinliği de büyük önem taşıyor. Uygulamada yaşanan sıkıntıların giderilmesi, kurumlar arası iş birliğinin güçlendirilmesi ve saha deneyimi olan kişilerin görüşlerinin alınması, düzenlemenin başarılı olmasını sağlayacak kritik unsurlar arasında yer alıyor. Unutulmamalıdır ki, hukuk bu gibi durumlarda son çare olup, önemli olan suçların önlenmesi ve çocukların korunması için bütüncül bir yaklaşımın benimsenmesidir.