Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın tutukluluğu, avukatının yaptığı son itirazla yeniden gündeme geldi. Avukat Hüseyin Ersöz, PKK/KCK'nın kendini feshetmesiyle Şahan'a yöneltilen "örgüte yardım" suçlamasının hukuki dayanağının kalmadığını savundu. Bu itiraz, siyasi çevrelerde ve hukuk camiasında büyük yankı uyandırdı.
Şahan'ın Avukatından Şok İtiraz: Suçlama Boşlukta Kaldı!
Avukat Hüseyin Ersöz, mahkemeye sunduğu dilekçede, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan'ı TBMM'ye davet etmesiyle başlayan ve PKK/KCK'nın kendini feshetmesiyle sonuçlanan sürece dikkat çekti. Ersöz, "12 Mayıs 2025 tarihinde PKK/KCK örgütünün kendisini feshettiğini ve silahlı mücadeleyi bıraktığını ilan etmesi, isnat edilen ‘örgüte yardım’ suçunun tüm unsurlarını hukuki ve fiilî olarak ortadan kaldırmıştır" ifadelerini kullandı. Bu durumun, Şahan'a yöneltilen suçlamanın temelini sarstığı belirtildi.
Ersöz, dilekçesinde şu önemli noktalara değindi:
- Suçun Unsurları Ortadan Kalktı: PKK/KCK'nın feshiyle birlikte, örgüte yardım suçunun maddi ve manevi unsurları ortadan kalkmıştır.
- Zamana ve Fiiliyata Aykırılık: Artık var olmayan bir örgüte yardım edildiği iddiası, hem zamansal hem de fiili bağlamda anlamsızdır.
- Hak İhlali: Bu gerekçeyle tutukluluğun sürdürülmesi, açık bir hak ihlali ve kişi özgürlüğünün haksız kısıtlanmasıdır.
Tutukluluk İncelemeleri Duruşmasız Yapıldı İddiası
Avukat Ersöz, dilekçesinde ayrıca tutukluluk incelemelerinin CMK 108. maddeye aykırı bir şekilde, avukatlar haberdar edilmeden ve duruşmasız yapılmasına da dikkat çekti. Bu durumun, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi içtihatları çerçevesinde "adil yargılanma hakkının ihlali" sonucunu doğurduğu vurgulandı. Bu iddia, davanın seyrini değiştirebilecek önemli bir detay olarak öne çıkıyor.
Avukat Ersöz'ün açıklamaları şöyle devam etti:
Siyasi saiklerle, hukukun eğilip bükülerek uygulandığı bu süreçte, Resul Emrah Şahan’ın tutukluluğu bir yargılama tedbiri olmaktan çıkmış, cezalandırma aracına dönüşmüştür. Bir siyasi linç kampanyası ve demokratik iradeye karşı yargı yoluyla yapılmış bir müdahale vardır.
Bu sözler, davanın siyasi boyutuna dikkat çekerek, Şahan'ın tutukluluğunun hukuki değil, siyasi bir karar olduğu imasında bulunuyor.
Şahan'ın tutukluluğuna yapılan bu son itiraz, davanın geleceği açısından kritik bir dönemeç olabilir. PKK/KCK'nın feshiyle suçlamaların geçersiz kalıp kalmadığı, mahkemenin vereceği kararla netlik kazanacak. Ancak, avukatın dile getirdiği hak ihlali iddiaları ve davanın siyasi boyutuna yapılan vurgu, kamuoyunun ve hukuk çevrelerinin dikkatini çekmeye devam ediyor. Şahan'ın serbest bırakılması, sadece hukuki bir sonuç değil, aynı zamanda demokratik ilkelere saygının bir göstergesi olarak da değerlendirilecektir.